Sayfa Başına Dön

Ajandayi Nasil Değerlendirebiliriz?

Defterlere ilgimi bilen aile bireyleri  ellerine geçen ajanda, defter olunca direkt bana hediye ediyorlar. Evde bir hayli ajanda, defterim var. Bazıları çok güzel kullanmaya kıyamıyorum, bazılarını da pek kullanışlı gelmediği için bir kenarda duruyor, bazılarını da ben hediye olarak yakınlarıma veriyorum.

Defterleri farklı amaçlar için kullanıyorum. Ajanları ne için kullandığımla ilgili fikirlerimi, boş deftere ne yazılabilir? Boş defter değerlendirme ile ilgili  önerilerime bu sayfamda yer verdim.

Öncelikle ajanda, boş defter kullanımı için bilmeniz ya da üzerinde düşünmeniz gereken birkaç detay var: İlgi alanınız, hobileriniz nelerdir? Bu şekilde düşünerek fikirler bulabileceğiniz gibi hayatınızda ve kendinizde değişiklikler yapmayı düşünüyorsanız  yine bu aşamada da defterinizi ne amaçla kullanacağınız konusunda  fikirler bulabilirsiniz.  

Boş defterleri nasıl değerlendirebiliriz?
1-Kitap ajandası ya da okuma defteri:
 
Okuduğunuz kitapların analizlerini, yorumlarını, bilgilerini not alabileceğiniz bir defter çok hoş olabilir. Benim en çok uygulamayı istediğim defter türü. Ne kadar bloğumda kitap yorumlarına yer versem de bir defterde, okuduğum tüm kitapları arşivlemeyi çok istiyorum. Kitapla ilgili görüşlerimi not almak beni nedense hep çekiyor.   

Aslında okuduğunuz, o  an öğrendiğiniz bilgileri bir deftere yazmak güzel bir alışkanlık. İnsan doğası unutma eğilimde oluyor. Hatırlamak adına notlar çok yardımcı olabilir. Bazen anımsayamadığım kitapları, bilgileri bloğumda yazdıklarıma bakarak hatırlıyorum. Notlara şöyle göz gezdirmek yeterli oluyor. Yalnız hiç not almadığınız bir konuyu hatırlamak o kadar da güç. Okuduğunuz kitapların isimleri, içeriği, öğrendiğiniz bilgilerin yer aldığı defter size çok şey katarken  yazma eylemi ile birlikte yazma kabiliyetinizi gelişmesini sağlayacaktır. Bir taşla on kuş vuracağınız yöntemlerden biri. 

Mesela benim küçük bir not defterim var. 2015-2019 yılları arasında okuduğum kitapların listesi yer alıyor. Bu beni okumaya teşvik eden yöntemlerden biriyken bazen okuduğum kitap isimlerini hatırlamadığımda, ikilemde kaldığımda  not defterimden faydalandığım çok olmuştur. Kaç kitap okuduğunuzu görmek de ayrıca çok haz verici oluyor. Benim de böyle bir huyum var işte.

2-Günlük:
Günlük tutmanın inanılmaz faydaları var. Belki kafanız çok karmaşık, dertleşmek, kendinizi ifade etmeye ihtiyacınız var. Ruhunuz ve zihninize bir yolculuk için ideal ve bilinen yöntemlerden biri de günlük tutmak. Böyle günlük yazma fikri ilginizi çekerse günlük tutmanın faydaları  başlıklı yazımı da okuyabilirsiniz.

3-Rüya Günlüğü:
Belki ilginç, değişik bir yöntem arıyorsunuzdur,  rüyalarınızı yazmak güzel olabilir.  Rüya günlüğü yazıma göz atabilirsiniz.
 
4-Kişisel Gelişim Defteri:
Benim gibi kişisel gelişim konularına meraklıysanız bu alanda önemli teknikleri, bilgileri not alabileceğiniz bir defter çok işinize yarayacaktır. Ben yıllar önce genel olarak her yöntemi bir deftere yazarken ilerleyen zamanlarda daha spesifik defterler kullanmaya başlamıştım. Kişisel gelişim notları olan defterimle birlikte şimdi sadece bir tekniğe yer verdiğim defterlerim var. 

5-Hayat Kitabı (Uygulama Defteri de diyebiliriz):
Her gün yapmanız gerekenleri belirlemenize rağmen bazen bu aktiviteleri, uygulamaları yapıp başka gün bırakıyor musunuz? Bunun en önemli sebeplerinden biri unutmak. Yapacaklarınızı en ayrıntısına kadar yazılı bir defteriniz olduğunu düşünün ya da kendinize hatırlatmanız gereken fikirlerin olduğu bir defter, her gün göz attığınızda uygulamaya geçmek konusunda en güzel çözümü bulmuş olacaksınız.

6-Kelime Defteri:
18'li yaşlarımda kitap okurken bilmediğim sözcükleri deftere not eder, anlamlarını yazardım. Bazen farkında olmadan bu kelimeleri kullanıyormuşum. Tam sohbet esnasında  birileri bu kelimenin anlamı nedir diye sorduklarında  çok şaşırıyordum. O kadar kanıksamışım ki sözcükleri başkaları için yabancı olduğu hiç aklıma gelmiyordu. O dönem yaptığım bu çalışma bayağı etkili olmuş. Kelime hazinesini geliştirmek isteyenler için muazzam güzel bir yol.
boş defterleri değerlendirme


7-Gezi Ajandası:
İlk okul yıllarında bir ödev verilmişti bize hiç unutmuyorum. Türkiye'deki her ilin kartpostallarını alıp bir deftere yapıştırmıştık. Çok hoş bir çalışmaydı. Günümüzde artık her insan geziyor, seyahat ediyor. Gittiğiniz yerlerde çektiğiniz güzel kareleri, deftere yapıştırıp oralarda yaşadıklarınızı, gezdiğiniz yerleri not alabilirsiniz. Arkadaşlarınıza bu defteri gösterebilir ya da kendiniz için bir anı, hatırlamak istediğiniz bilgiler olarak değerlendirebilirsiniz. Gerçi sosyal ağların yerini tutar mı bilemedim şimdi.
Ama gezdiğiniz yerler hakkında notlar tutabilirsiniz.

8-Biyografi Defteri:
20'li yaşlarımda tarihte önemli izler bırakmış kişilerin biyografilerini okur, insana değer katacak yöntem, fikirlerini  not alırdım. Sizlerin de biyografiye ilginiz varsa böyle bir çalışma yapabilirsiniz.

9-Dilek Günlüğü:
Yazmanın inanılmaz gücü var. Sorunlarımızı yazarak hafiflemeye çalışırken dilek ve istekleri yazmanın da oluşturucu, harekete geçirici bir etkisi bulunuyor. Bu çalışmayı ister spiritüel olarak ister zihni programlamak olarak değerlendirin hangisi size cazip geliyorsa size bırakıyorum. Yıllardır okuduklarım ve dinlediklerimden öğrendiğim bir şey varsa yazmanın çok etkili olduğu bir gerçek. 

10-Olumlama Ajandası:
Günümüzde olumlamalar çok popüler. Kendimizi değiştirmek için önce düşüncelerimizi değiştirmekle  başlamalıyız. Düşünceleri değiştirmenin  yollarından biri de zihni programlamaktır. Sizler kendiniz için beğendiğiniz, kendinize uygun olumlamaları seçerek defterinize yazabilirsiniz.  Ve her gün bu defterinizdeki olumlamaları, telkin ya da ilham veren cümleleri okuyabilirsiniz.

11-Fikir Defteri: 
Aklınıza gelen fikirleri yazmadığınız sürece unutulmaya mahkumdur. Eğer bloğunuz varsa, Youtube içerik üreticiyseniz hazırlayacağınız içerikler için aklınıza gelen fikirleri, bilgileri bir deftere not alabilirsiniz. Ben bloğumu açtığım yıllarda böyle bir defterim vardı. Beni motive ettiği gibi daha planlı hareket etmemi sağlıyordu. Tabii burada  fikir defterini sadece içerik üreticiler için örnek olarak göstersem de herkes kendi ilgi alanına göre kullanabilir.

12-Yazı Alıştırması:
Yazma kabiliyetinizi geliştirmek ve fikir bulmak için en güzel yöntemlerden biri her gün yazı alıştırması yapmaktır. Bir dönem yine uyguladığım yöntemlerden biriydi. Herhangi bir konuda yazabileceğiniz gibi, rüyalarınızı, sizi üzen olayları, okuduğunuz kitapları...gibi her şeyi yazarak yazma alıştırması da yapabilirsiniz. Fahrenheit 451 kitabının yazarı Ray Bradbury her hafta kısa bir öykü yazıp bitiriyormuş mesela.  Bazı yazarlar günde 1000 ya da 2000 kelime, bazıları 10 sayfa diye kendilerine göre belirledikleri bir limiti,  düzenli şekilde her gün  uyguluyorlarmış. Ne yazacağınız konusunda fikir bulmakta zorluk çekiyorsanız eğer  günlük tutmak da tercih edebilirler. Günlük tutmak da aslında bir nevi yazı alıştırmasıdır. 

13- Şükür Defteri:
Teşekkür etmenin, minnet duygusunun insanı iyi hissettirdiği yönde bilgiler  mevcut. Bunu bir deftere yazarak bir rutin oluşturabilirsiniz. 

14-Yemek Defteri:
Beğendiğiniz yemek, tatlı,...gibi tarifler için bir defter kullanabilirsiniz.

Şiir, roman, hikaye yazmak; izlediğiniz film, dizileri not almak; özlü sözleri yazmak  gibi boş defterleri, ajandaları  aklınıza gelebilecek pek çok şekilde değerlendirebilirsiniz.

Öğretmen Filmleri

Bu sıralar oldukça fazla film izliyorum. Aslında korku türüyle başlamıştım. Bilinçaltıma aşırı yüklendiğimi fark edince bloğumda  bir liste yapabileceğim bir kategoride devam etmeye karar verdim. İzlediğim filmler öğrencilerin hayatına dokunan, onlar için bir şeyler yapmaya çalışan öğretmenlerle ilgiliydi. Kesinlikle her öğretmenin izlemesi gereken filmler olduğunu düşünüyorum. Hayatımda pekçok izlediğim beni etkileyen öğretmen filmleri oldu. Bir liste yapmaya başlayınca ve araştırdığımda gördüm ki oldukça fazla öğretmen filmleri varmış. Sadece lisede değil ortaokul ve üniversitede öğretmenlik yapmış; öğrencilerine yol gösteren, yardımcı olan eğitimcileri konu alan yapımlar listede yer alıyor. 

1-Sakıncalı Düşünceler (Dangerous Minds-1995):
Gerilim-Dram türünde. Başrollerde Michelle Pfeiffer oynuyor.
Eski bir denizci olan Louanne bir lisede öğretmenlik için iş başvurusunda bulunur. Okulun gelecek vadetmeyen ve dersle pek ilgisi olmayan öğrencilerin olduğu sınıfta öğretmenlik yapacağını öğrendiğinde ise büyük bir hayal kırıklığı yaşasa da  öğrencilerinin hayatlarını değiştirmek için mücadele edecektir. Yalnız işler pek de  istediği gibi gitmeyecektir. Gerçek yaşamdan alınmış bir film. 

2-Özgürlük Yazarları (Freedom Writers-2007):
Türü: Dram. Hilary Swank başrollerde.
Sakıncalı Düşünceler filmine benzer bir yapım arayanlar için bu filmi  önerebilirim.

Lisede öğretmenlik yapmaya başlayan Erin; okulun en başarısız, dışlanmış, sorunlu bir hayatı olan öğrencilerin sınıfında öğretmenlik yapmaya başlamıştır. Sınıfta ötelenmiş her ırktan öğrenciler vardır. Grup halinde hareket eden öğrenciler hayatta kalmak için kendi ırkını korumak zorundadır. Öğretmen ise  öğrencilerine yakınlaşmak için her yolu dener. Ve onların yaşam hikayelerini öğrendikten sonra onların hayatına anlam katmak, bir ışık olmak için ne gerekiyorsa elinden geleni yapacaktır.

3-Sevgili Öğretmenim (To Sir,with Love- 1967): 
1967 yapımı bir film. Asıl branşı mühendislik olan siyahi bir adam kendi alanında uzun süre  iş bulamayınca mecburiyetten öğretmenlik mesleğine adım atar.  Diğer okullardan atılmış öğrencilerin bir arada olduğu sınıfta ders vermeye başlar, tabii öğrencilerini kazanmak o kadar kolay olmayacaktır. 

4-To Sir, with Love II (1996):
1967 yapımı Sevgili Öğretmenim filminin devamı. Emekliliğe ayrılan öğretmenimiz bu kez İngiltere'den ayrılıp Şikago'da bir lisede öğretmenlik yapacaktır. Tabii bu kez özellikle problemli öğrencilerin olduğu sınıfı isteyecektir. 

5-Karatahta Ormanı (The Blackboard Jungle- 1955):
'Sevgili Öğretmenim' isimli filmde öğretmen olarak karşımıza çıkan Sidney Poitier  1955 yapımı bir roman uyarlaması olan Karatahta Ormanı adlı yapımda ise öğrenci olarak rol aldığını görüyoruz.
  
Filmimizin konusu; yine sorunlu öğrenciler ve onların hayatına dokunmaya çalışan yeni bir öğretmen. 

İlham veren öğretmen filmleri içinde ilk kez bu filmde öğretmenler için endişelendim. Kafama pek yatmayan bazı yerler oldu. Öğretmeler dövülüyor, saldırıya uğruyor böyle bir durumda bir öğretmenin daha iyi bir okula gitme imkanı varken devam etmesini pek anlamlandıramadım. Diğer filmlerde öğretmenlerin tek şansları  olduğu için ve öğrenciler tarafından fiziksel bir saldırıya uğramadıkları için öğrencilerin hayatlarını değiştirmeye çalışmaları makul geliyordu. Tabii bu filmin bir hayal ürünü olduğunu da göz ardı etmemek gerekir sanırım.

6-Kalk ve Diren (Stand and  Deliver-1988):
 Bir matematik öğretmeni olan Jamie, atandığı yeni okulunda  genellikle çete üyesi olan ve dersle pek alakası olmayan öğrenciler için çabalayacaktır. Gerçek bir hikayeden uyarlanmış bir film.

7-Up The Down Staircase-1967:
Bir öğretmen filmi daha. Merak ettiğim filmlerden biri. Yeni mezun olmuş Sylvia  İngilizce öğretmeni olarak işe başlamıştır. Öğrencileri ise farklı ırktan gelen sorunlu öğrencilerden oluşuyordur.

8-Hep Yanınızdayım (Leon on me-1989):
Morgan Freeman'nın oynadığı biyografik bir film. Başarısız ve suçun kol gezdiği bir okulu iyi bir hale getirilmesi için çözümler aranırken  bir isim önerilir: Joe Clark. Sorunlu bir okulu düzeltmek için  20 yıl önce öğretmenlik yaptığı liseye müdür olarak atanacaktır. 

9-Koç Karter (Coach Carter-2005):
Spor temalı bir film. Ken Carter mezun olduğu okulundan koçluk teklifi alır. Oldukça başarısız ve disiplinsiz bir basketbol takımıyla karşı karşıyadır. Bu teklifi kabul ederek Richmond Lisesi basketbol takımını başarıdan başarıya koşturacaktır. Yalnız bir sorun vardır. Sahada başarılı olan takım oyuncuları derslerinde aynı özveriyi gösterememişlerdir. Oysa öğrencileri için üniversite planı olan Koç bu noktada bayağı bir zorlanacaktır.

10-Zafer Benim (The Triumph-2006):
Ron Clark'ın gerçek yaşam öyküsünden uyarlanmış bir film. Küçük bir kasabada yaşayan Ron Clark, öğretmenlik mesleğini şehirde devam etmeye karar verir. Şehre taşındığında ise hiçbir şey umduğu gibi olmaz. Bir süre garsonluk yapar. Bir okula başvurduğunda ise gelecek vaat etmeyen bir sınıfta öğretmenlik yapmaya başlayacaktır.

11-Muhteşem Münazaracılar (The Great Debaters-2007):
Biyografik filmlerden biri. Denzel Washington hem yönetmen hem de oyuncu olarak karşımıza çıkıyor.
Wiley koleji profesörü Melvin B. Tolson her yıl olduğu gibi münazara için dört öğrenci seçer. Onları bu konuda eğitmeye başlar. Hazır olduklarında diğer okullarla münazara yarışmalarına katılırlar.  Yalnız ırkçılık onların önünde en büyük engeldir. Buna rağmen pes etmeyeceklerdir. En son rakipleri Harvard üniversitesinden olacaktır.

12-Hayat Okulu (School of Life-2005):
Başrollerde Ryan Reynolds'un oynadığı, komedi- dram türünde bir film. Biyoloji öğretmeni Norman tıpkı babası gibi okulun en iyi öğretmeni seçilmeyi umut ediyordur. Okula yeni gelen tarih öğretmeni öğrenciler tarafından çok sevilmesi onu çileden çıkaracaktır.  Tarih öğretmeninin hem öğretici hem de eğlendirici şekilde dersleri anlatması çocukların ona sevgisini daha da arttırır. Norman takıntı haline getirdiği tarih öğretmeni hakkında gerçeği öğrendiğinde ise ona karşı tüm düşünceleri değişecektir.

13-Her Çocuk Özeldir (2007):
Bir Aamir Khan filmi. Hem yönetmenliğini hem de oyunculuk yaptığı izleyenlere çok şey katan filmlerinden biri. Disleksi sorunu olan küçük bir çocuğun okuldan, çevresinden dışlanması sonucu onu pek de anlayamayan ailesi yatılı okula göndermeye karar verir. Geçici olarak okula gelen resim öğretmenin öğrencisine yardım etmesiyle küçük çocuğun hayatı değişecektir. 

14-Karatahtanın Ötesi (2011):
Orijinal adı Beyond the Blackboard olan 2011 Amerikan yapımı  filmin senaryosu gerçek yaşamdan esinlenilmiş. Çocukluk hayali öğretmen olan genç bir kadının ilk öğretmenlik deneyimi evsiz insanların barındığı yerde olur. Sokak çocukları için uygulamaya geçilmiş bu projede  öğretmenlik yapmaya başlar. Genç öğretmenin okulda tüm imkansızlıklara rağmen öğrencilerin hayatlarını değiştirmek için çabalamasını konu alıyor.

15-Ölü Ozanlar Derneği (1989):
En iyi özgün senaryo dalında Oscar kazanmış,  Robin Williams'ın başrollerinde olduğu oldukça bilinen ve sevilen yapımlardan. Aynı isimle kitabı da bulunuyor. Hem filmi izlemiş hem de kitabını okumuştum yıllar önce. Filmi çok beğendiğim için kitabı daha sonra okudum. Doğrusunu söylemem gerekirse biraz hayal kırıklığına uğramıştım. Kitabı geç okuduğumdan dolayı bu duyguyu yaşadığımı sanıyorum, lise yıllarında okusaydım keşke dediğimi hatırlıyorum. 

16-Hıçkırık (2018):
Özgün ismi Hichki olan bir hint filmi. Filmin ismi hıçkırık olsa da öğretmenimiz ilginç bir tiki vardır. Tourette sendromu olarak adlandırılan bir rahatsızlığa sahiptir. Bu rahatsızlığına rağmen bir okulda öğretmenliğe başlar. Öğrencileri biraz haylaz ve asidir. Bu kez öğretmenimiz hem kendini kanıtlamak  hem öğrencileri için mücadele edecektir.

Bu film aslında orijinal ismi Front of the Class filminden esinlenmiş. Sınıfın Önünde çevirisiyle karşımıza çıkan film ise gerçek yaşamdan uyarlanmış film. 

17-Öğretmen (Teaching Mrs Tingle- 1999):
Komedi, gerilim türünde bir film.
Okulun en başarılı öğrencilerinden biri olan Leighn, burs kazanmak için tek şansı vardır;  tarih dersinde iyi bir puan almak. Tarih öğretmeni Bayan Tingle ise tüm öğrencilerin hatta herkesin korkulu rüyasıdır. Leighn; tarih sınav sorularının  çantasında bulunması sonucu okuldan atılma tehlikesiyle karşı karşıya kalır. Yüksek not almanın yanında okuldan atılmak gibi  büyük bir sorunu çözmek için üç arkadaş mücadele edeceklerdir. (Yukarıdakilerden farklı bir film.)



Youtube Kanal Onerileri

Kanal Önerileri
Ben genelde bir kanaldan ziyade içeriklere göre videoları izlemeyi tercih ediyorum. Tabii bazı Youtube kanalları genel olarak kaliteli, güzel paylaşımlar yaptığı  için özellikle takip ettiklerim de oluyor. Youtube kanal önerileri hazırladığım bu yazımda kanalların beğendiğim, aklımda kalmış videolarını da belirttim. Bu arada aşağıdaki liste daha çok kişisel gelişim alanında içerik üreten kanallardan oluşuyor. 

Youtube Kanal Önerileri:
1-Ted Konuşmaları:
Ted konuşmalarını bilmeyen yoktur diye sayfamda yer vermeyi düşünmüyordum; ancak başarılı kişilerin kendi anlatımlarıyla hikayelerini öğrenmek için olmazsa olmaz en güzel kanallardan biri olduğundan sayfamda değinmeden geçemedim. Tabii benim önereceğim video 'Ted' kanalından değil, Tedx Talks kanalından olacak:  Engelleri Avantaja Çevirin-Betül Mardin

2-Erdem Taşkınsu:
Kanal sahibinin Youtube'da birkaç videosuna denk gelmiştim. Diğer kanal sahiplerinden  farklı olarak temel noktalara, asıl probleme değinmesiyle  dikkatimi çeken kanallardan biri oldu.

3-Mistik Yol:
Kişisel gelişim kanallarının en iyilerinden biri. Bir videoları var ki çok fazla geribildirim almış durumda. Videoyu dinleyenlerin hayatında olumlu bir değişim olduğu yönünde birçok yorumlarla karşılaşınca  benim de dinlemek istediğim videolar arasına girdi:

4-Oğuz Benlioğlu:
Daha çok uzmanlık alanı beden dili olsa da kişisel gelişim yolunda çok güzel bilgiler paylaştığı içerikleri de bulunuyor. Benim ilgimi çeken bir videosunu paylaşmak istiyorum. Bu yöntemi uzun süre uyguladım; ancak 90 güne tamamlayamadım maalesef. Benim ilginç bir huyum vardır. Bir tekniğe başlayınca diğer birçok tekniği de ekleme yoluna gidiyorum. Böylece birçok yöntemi aynı anda hayatıma uygulamaya başlayınca bir noktada her şeyi bırakmak zorunda kalıyorum. 90 Günde en az %20 Zenginleş

5-Tune Tüner:
Kişisel gelişim konularını çok farklı şekilde ele alan sempatik video sahibi. Beğendiğim videolarından biri: Neden Dost Kazığı Yeriz?

Videoda fedakarlık boyutunda yardım etmenin olumsuz bir sonucundan bahsedilmiş. Yakın zamanda başıma gelen bir olayda bunu bizzat yaşayıp gördüm.  Alma ve verme dengesini iyi kurmak gerekiyor sanırım. 

6-Can Aydoğmuş:
Youtube'da gezinirken önerilenler arasında Can Aydoğmuş'un bir videosu karşıma çıktı. Bağ kesme çalışması ile ilgili bir video.
 
 Oldukça fazla olumlu geri bildirim almış bir video. Yalnız bazı kelimeleri, söylenenleri anlamakta, duymakta zorlanabilirsiniz. Yine de bırakmayın, uygulamaya devam edin. Meditasyonun mantığı şu; size ait pozitif enerjinizi geri alıyorsunuz,   negatiflikleri sahibine  iade ediyorsunuz. Ve bağı kesiyorsunuz. Diğer bağ kesme çalışmaları yapmıştım; ancak pek etkili olmamıştı. 
Video: Eski ilişkilerden özgürleşmek için yapılması gerekenler (Uygulamalı Meditasyon)

7-Efe Kıncal:
''Çekim Yasası'' alanında videolar çekiyor. 
Bakış açınızı değiştirecek ve kafanızda bazı soru işaretlerine cevap bulacağınız güzel kanallardan biri. Kanal sahibinin iki videosunu izlediğimde çok beğenmiştim. Neden Haksızlıklara Maruz Kalıyoruz?

8-Türker Manavoğlu:
Kendi merkezimizde kalmak için nefes egzersizleri, plates, yoga, günlük tutmak gibi aktiviteler yardımcı olurken  'Hayatın Merkezine Başkasını Almak' başlıklı videosunda çok daha temel bir konudan bahsetmiş. Merkezimizde kalmak için  'İçimizdeki Çocuk' la ilgilenerek bunu sağlayabileceğimizi  belirtmiş.


Dunya Klasiklerine Hangi Kitaplardan Baslamali?

                            dünya klasiklerine başlamak
Dünya klasiklerini okumaya hangi kitaplardan başlamalıyım? Klasikleri okumak istiyorum hangi eserleri önerirsiniz? gibi bazen sorular geliyor bana.  Böyle sorularla  karşılaşınca klasikleri okumaya yeni başlayanlar için kendi tavsiyelerimin olduğu bir yazı yazmak kaçınılmaz oldu benim için. 
Gözlemlediğim kadarıyla klasiklere karşı bir önyargı var. Klasiklere başlamak için öncelikle bu önyargıların, genelleştirilmiş düşünce biçimlerinin değişmesi gerekiyor. Klasik kitap tavsiyelerine geçmeden önce bu önyargıları yıkmak için birkaç fikir paylaşmak istiyorum.

Dünya Klasiklerini Kesinlikle Gözünüzde Büyütmeyin:
Klasikleri okumanın önünde en büyük engel insanların klasikleri gözünde büyütmeleri sanırım.
Dünya klasikleri nedense çok ağır, sıkıcı kitaplar olarak algılanıyor. Evet anlaşılması zor kitaplar var; ancak bu kitaplar çok fazla değil. Kısa sürede bitireceğiniz, dili sade, akıcı kitaplar da yadsınamayacak  kadar çok. Aşağıda verdiğim listedeki kitapları okuduğunuzda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. 

Dünya Klasiklerine Hangi Kitaplardan Başlamalı?
Kişinin yaşı, ilgi alanı, ruh hali, önceden ne kadar kitap okuduğu gibi kişilerin beğenisini etkileyen en önemli faktörlerden birkaçı.  Klasikler için olduğu gibi tüm diğer kitaplar için geçerli bir durum bu tabii. O nedenle kitap seçimini yaparken kendinize uygun olanı seçmeniz gerekiyor. Bu da kitapları  araştırarak kendi içinizde bir değerlendirme yaparak ulaşabileceğiniz bir konu.

Ben 18'li yaşlarımda elime hangi kitap geçse rahat bir  şekilde okuyabiliyordum. Kitaba kendimi o kadar veriyordum ki kitabın bana ne anlatmaya çalıştığına odaklandığım için okuduğum her kitabı bitiriyordum. Şimdilerde maalesef bu özelliğimi kaybettiğim için bir eserin  konusunu önce araştırmak zorunda kalıyorum.
İlgimi çeken bir konuyu yakaladığım anda internette çok fazla olumsuz yorum yapılmamışsa o kitabı okumaya karar kılıyorum. Her zaman hatırlayın, başta ilgiyle başlanan bir kitap her zaman bitirilme şansı daha fazladır. Aşağıdaki kitapları önce araştırmanızı ilginizi çeken bir konusu olana öncelik vermenizi öneririm.

Eserlerin Yazı Dili ve Anlatımı:
Bazı eserlerin yazı dili ve anlatımı akıcı olmayabiliyor. Dili sade olsa da cümleler bazen akmıyor. Eğer kitabı okumaya başladığınızda zorlanırsanız, bırakmayın. Her yazarın üslubu, yazım stili farklı. Eserin yazım stiline alışıncaya kadar kitaba şans tanımanızı öneririm. Bir süre sonra beyin o dile alışınca okumanızın akıcı şekilde ilerlediğinizi göreceksiniz. Mesela ben Aşk ve Gurur isimli romanı okuduğumda dili çok akıcı gelmediği için beni biraz hayal kırıklığına uğramıştı. Belli bir süre sonra yazım diline alışınca kitabın içine ancak girebilmiştim. Tabii konusunu bildiğim için devam etmemi sağlayan diğer bir etken oldu.

Klasiklere Başlamak İsteyenler için Öneriler:
1-Yüzbaşının Kızı (Aleksandr Puşkin)
2-Satranç (Stefan Zweig)
3-Zaman Makinesi (H.G. Wells)
4-Büyük Umutlar (Charles Dickens)
5-David Copperfield (Charles Dickens)
7-Bülbülü Öldürmek (Harper Lee)
8-Dönüşüm(Franz Kafka)
9-Fareler ve İnsanlar (John Steinbeck)
10-İnci (John Steinbeck)
11-Sineklerin Tanrısı (William Golding)
13-1984 (George Orwell)
14-Jane Eyre (Charlotte Bronte)
15-Denizin Altında 20bin Fersah (Jules Verne)


Kısa sürede biten kitaplar değil de başyapıtları okumak istiyorum ben derseniz:

1-Anna Karanina (Tolstoy)
2-Sefiller (Viktor Hugo)
3-Vadide Zambak (Balzac)
4-Suç ve Ceza (Dostoyevski)
5-Germinal (Emile Zola)
6-Madam Bovary (Gustave Flabert)
7-Monte Kristo Kontu (Alexandre Dumas)


Eski Yabancı Diziler

eski yabancı diziler isimleri
Efsane olmuş, döneme damgasını vurmuş eski yabancı dizileri listeledim. Polisiye, bilim-kurgu, fantastik, komedi...gibi her türden dönemin en iyi eski yabancı diziler, isimleri karışık olarak sıraladım.

1-Muhteşem İkili (Perfect Strangers):
Çocukluğumda severek izlediğim komedi türündeki dizinin ismi aklımda  Kuzen Larry olarak kalmış.  Şu an dizinin adının Muhteşem İkili olduğunu yeni öğrenmiş bulunuyorum. 1986-1993 yılları arasında yayımlanmış. Edi ile büdü gibi iki karakterin maceraları karşımıza çıkıyor. Biri oldukça sinirli, ciddi ve mantıklı; diğeri sempatik, saf olan iki kuzenin aynı evi paylaşmasıyla dizi başlıyor.

2-Friends:
Efsane olmuş dizilerden biri. 1994-2004 yılları arasında yayımlanmış bir sitcom.
Altı arkadaşın etrafında dönen olaylar anlatılıyor.

3-How I  Met Mother:
 2005-2014 yılları arasında yayımlanan dizi, ülkemizde Cnbc-e kanalında  yayımlanıyordı. Friends dizisine benzer bir dizi. Yine oldukça sevilen diziler arasına girmiştir. 

4-Lost:
2004-2010 yıllar arsında yayımlanan dizi oldukça ses getirmiştir.  Dizide farklı birçok karakterin yer alması, onların şaşırtıcı hayat hikayelerine değinilmesi ve gizemli, şaşırtıcı  olayların olması diziyi izlenmeye değer kılan başlıca unsurlar.
Bir uçak kazası sonucu gizemli bir adaya düşen yolcuların esrarengiz adayı keşfederken herbir karakterin geçmiş yaşamlarını öğreniyor, adada karşılarına çıkan enteresan olaylara tanık oluyoruz. 

5-Gizli Dosyalar (The X Files):
1993-2002 yıllarında yayımlanmış, oldukça fazla izleyici kitlesine sahip dizilerden biri. 2016 yılında da tekrar devamı çekilmiş bilim-kurgu türünde bir dizi. Uzaylı, yaratık, gizem, mistik, ayin...gibi her bölümde ilginç konular işleniyordu. İki FBI çalışanın gizemli, paranormal olayları çözmek için iz peşine düşmeleri konu alıyor.

6-Merlin:
2008-2012 yıllarında yayımlanmış fantastik bir dizi. Kral Artur efsanesinin dizi versiyonu. Arthur'un gençlik dönemi ele alınıyor. Tabii dizide Kral Arthur efsanesinden farklılıklar da bir o kadar mevcut. Ayrıca büyücü Merlin efsanede oldukça yaşlıyken dizi de ise Arthur ile aynı yaşlarda olan biri olarak karşımıza çıkıyor.

7-Sherlock:
Efsane karakterimiz Sherlock Holmes, bu kez günümüz koşullarında yardımcısı Watson ile karşımızda.

8-Mavi Ay (Moonlighting):
Birbiriyle çok anlaşamasalar da ortak olarak çalışmak zorunda kalan esprili dedektif  David ve  Maddie'nin maceraları. 1985-1989 yıllarında yayımlanmış, çocukluğumda severek izlediğim dizilerden biriydi.

8-Bizim Ev (Full House):
1987-1995 yıllarında çekilmiş efsane dizilerden biri daha. Eşi ölmüş olan Bob; üç kızı, karısının  kardeşi ve onun arkadaşı olmak üzere bir evde yaşamaktadılar.

9-Alf (1986-1990):
Alf uzaydan dünyaya gelmiştir. Bir Amerikan ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Ev halkı onu aileden biri olarak görüyorlardır. Tek bir sorun vardır yabancılardan onu gizlemeleri gerekiyordur.  Komedi türünde bir dizi.

10-Sabrina (1996-2003):
Sabrina iki teyzesinin yanında yaşamaktadır. 16 yaşına geldiğinde cadı olduğunu öğrenir. Normal bir dünyada bir taraftan cadı olduğunu gizlemesi, diğer taraftan cadılık hakkında birçok şey öğrenmesi gerekecektir. Sihirli dünya ile normal insanlar arasında arasında denge kurmaya çalışırken onun   yaşamına tanık oluyoruz.

11-Altın Kızlar (The Golden Girls, 1985-1992):
Döneme damgasını vurmuş komedi dizilerinden biri. Emekli olmuş aynı evi paylaşan dört kadının yaşamları anlatılıyor.

12-Cosby Ailesi (The Cosby Show, 1984-1992):
New York'ta yaşayan altı kişilik siyahi bir ailenin günlük yaşamlarına tanık olduğumuz komedi türünde bir dizi.

13-The Walking Dead :
2010 yılında yayımlanmaya başlamış bir zombi dizisi.

14-Prison Break (2005-2017):
Abisinin işlemediği bir cinayetten dolayı idamı istenilmesi üzerine Michael, abisini hapisten kaçırmaya karar verir.  Hapishanenin krokisini vücuduna dövme olarak çizer. Sonra bir suç işleyerek abisinin bulunduğu hapishaneye girmeyi başarır. Planın en zor kısmı geriye kalmıştır, vücuduna çizdiği binanın krokisiyle abisini hapisten kaçırmak. Yalnız bu o kadar kolay olmayacaktır.

15-The 4400 (2004-2007):
Bilim-kurgu türünde bir dizi. 4400 kişi ortadan kaybolmuştur. Yıllar sonra 4400 kişi olağanüstü güçlere sahip olarak geri dönmüşlerdir. Bu kişileri araştırmak üzere bir ekip kurulur. Bu kişilerin gizemi yavaş yavaş ortaya çıkacaktır.

16-The Mentalist (2008-2015):
Polisiye türünde bir dizi.

17-Vampir Günlükleri (The Vampire Diaries,2009-2017):
İsminden anlaşıldığı üzere bir vampir dizisi.

18-Gilmore Girls (2000-2007):
Bir kasabada yaşayan anne-kızın yaşamı konu alıyor.

19-Rizzoli & Isles:
Yazar Tess Gerritse'in romanından uyarlanmış. Diziyi önce izlediğim için ne kadar çok övülse de yazarın romanlarını okumaktan kaçındığımı söyleyebilirim. Polis Rizzoli ile doktor olan İsles'in etrafında dönen polisiye türünde bir dizi.

20-Smallville (2001-2011): 
Süperman'ın gençliğini anlatan bir dizi.

21-Heroes (2006-2010):
Bilim-kurgu, dram türünde olan bu dizi, beğenerek izlediğim 4400 isimli diziye benziyor. Benzerliği ise burada da herbir karakterin farklı olağanüstü güçleri  olması.

22-Yabancı (Outlander): 
Kitabını yarıda bıraksam da izlemeyi düşündüğüm dizilerden biri. Zaman yolculuğu konulu filmler, diziler hep ilgimi çekmiştir. 1945 yılında yaşayan bir hemşirenin tesadüfen geçmişe yolculuk yapmasıyla farklı bir tarihte yaşamak zorunda kalmasını konu alıyor.

23- Dexter (2006-2013):
Bir seri katil olan Dexter polis departmanında çalışmaktadır. Onu diğer katillerden ayıran bir farkı vardır. O, suçlu kişileri hedef almaktadır.

24-My Name is Earl (2005-2009):
Komedi türünde bir dizi. Earl kaza geçirdikten sonra karma felsefesine inanmaya başlar, hayatında kime bir kötülük yapmışsa bundan sonra bunları düzeltmeye kendini adar. Bir şekilde kötülüğü dokunduğu kişileri bulup onlara iyilik yaparak karmasını düzeltmeye çalışacaktır.

25-Dedikoducu Kız (Gossip Girl, 2007-2012):
Kitap serisinin uyarlaması olan bir gençlik dizisi. Hep Cnbc-e kanalında karşıma çıktığında ilgimi pek çekmemişti, izlemedim; ancak  Türk uyarlaması olan Küçük Sırlar'ı ablam sayesinde izlemiştim. Yabancı versiyonu  benim ilgimi çekmemiş olsa da sevilen ve hayran kitlesine sahip bir dizi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.

26-House M.D.(2004-2012):
Kuralları hiçe sayan, sadece kendi bildiğini yapan asabi bir doktorun etrafında gelişen olayları konu alıyor. Dizinin birkaç bölümünü izlemiştim. Denk geldiğim bölümlerde o kadar da olmaz denilen karmaşık bir durum mu desem  teşhis mi desem bilemiyorum ilginç bir mevzuyu anlatıyordu huysuz doktorumuz. Çok uç noktalarda bir konuya denk gelmiştim anlayacağınız. Şimdilerde Türk versiyonu olan Hekimoğlu yayımlanıyor.

27-Doktor Who:
1963 yılından beri yayımlanan bilim kurgu türünde dizi. Ne zaman televizyonda bu diziye denk gelsem başrol oyuncusunun değiştiğini fark etmiştim. Geçmişten bugüne dizide doktor rolünü 12 oyuncu oynamış. Son üç değişime denk gelmişim sanırım. Çok fazla hayran kitlesine sahip dizilerden olsa da izlediğim bir dizi değil.

28-Buffy The Vampire Slayer (1997-2003):
Dram, fantastik türünde bir  vampir dizisidir.

29-The Big Bang Theory (2007-2019):
Oldukça sevilen, geniş hayran kitlesine sahip komedi türünde bir sitcom.
Dahi ancak asosyal olan bir arkadaş grubunun etrafında gelişen olayları konu alıyor.

30- Teen Woolf (2011-2017):
Kurt adam hikayesine dayalı fantastik gençlik dizisi.
Lise öğrencisi Scott bir kurt adam tarafından ısırıldıktan sonra bedenindeki değişimleriyle mücadele etmeye çalışır. En sonunda bir kurt adama dönüştüğünü fark eder. En yakın arkadaşı onunla ilgili bu gerçeği öğrendiğinde de onun yanında olacaktır. Scott hem kurt adama dönüşmesiyle mücadele ederken hem de bu durumu diğer insanlardan gizlemek için uğraşacaktır.

31-The O.C. (2003-2007):
Yayımlandığı dönemde bayağı beğenilmiş bir  gençlik dizisi. Bir grup zengin ailenin çocukları etrafında dönen olaylar ele alınıyor. Bu dizinin  ülkemizde uyarlaması Medcezir.

32-Kara Şimşek (Knignt Rider, 1982-1986):
Efsane olmuş dizilerden biri.  Konuşabilen, kendi kendine hareket edebilen bir araba ve sahibinin aksiyon dolu maceraları konu alıyor.

33-A Takımı (The A-Team, 1983-1987):
Döneme damgasını vurmuş dizilerden biri daha.  A Takımı, para karşılığında başı dertte olan kişilere yardım etmek üzere kurulmuş dört üyeden oluşan gizli bir ekiptir. Her bölümde farklı bir kişinin yardım isteği için harekete geçerek, akıllıca yollarla çözmeye çalışıyorlardır.

34-Supernatural:
2005 yılında izleyiciyle buluşan dizi günümüzde halen devam etmekte aslında. Eski diziler arasında yine de ekleme kararı aldım. İki erkek kardeşin yaratıklar,  hayaletler...gibi olağanüstü varlıkları avlaması üzerine kurulu bir dizi. 

35-Game of Thrones (2011-2019):
Dizi George R.R.Martin'in Buz ve Ateşin Şarkısı isimli kitabın uyarlaması.
Yayımlandığı dönemlerde geniş bir izleyici kitlesine sahip fantastik bir dizi. Game of Thrones, televizyon tarihinde efsane diziler arasında yerini almıştır.
Ülkemizde Cnbc-e kanalında yayımlandığı dönemlerde karşıma çokça çıksa da diziyi izlemeyenlerdenim maalesef.

36-Zeyna: Savaşçı Prenses (Xena: Warrior Princess, 1995-2001):
Mitolojik bir kahraman olan Zeyna'nın maceralarının anlatıldığı bu dizi sevdiğim diziler arasındaydı. Zeyna ve yakın dostu Gabriel  sürekli yolculuk halindedirler. Ve bu seyahatlerde karşılarına çıkan zor durumda kişilere yardım ederler.

37-Küçük Ev (Little House on the Prairie, 1974-1983):
Çok eski yıllarda yayımlanmış olsa da şöhreti günümüze kadar gelmiş dizilerden.

38-Görevimiz Tehlike (Mission Impossible, 1966-1973):
Casusuluk- gerilim türünde aksiyon dolu bir dizi.Yine akıllarda yer etmiş önemli dizilerden. Günümüzde ise film serisi olarak yeniden çekiliyor.

39-Charlie'nin Melekleri (1976-1981)
Bi fenomen olarak televizyon tarihinde yer alan Charlie'nin Melekleri günümüzde de film serisi olarak yeniden seyirci karşısına çıkıyor. Charlie ve onun için çalışan üç kadın ajanın maceraları anlatılıyor.

40-Tatlı Cadı (1962-1972):
Ünü günümüze kadar  gelmiş efsane dizilerden biri. Sinema ya da Türk versiyonlarını çokça izlediğim dizinin bir ara Flash tv'de yayımlandığında izleme şansım olmuştu.

41-Köle İsaura:
Ülkemizde Trt-1'de yayımlandığı dönemlerde fırtınalar estiren bir Brezilya dizisi. Diziyi hatırlamıyorum; yalnız çevremde,  bazı kişilere 'köle İsaura' diye lakap takıldığı bir döneme şahit olduğumu anımsıyorum.

42-Ziyaretçiler (Visitors, 1984-1985):
Ülkemizde Trt-1 kanalında yayımlanmış unutulmayan  bilim-kurgu dizisi. Amaçları dünyayı ele geçirmek olan uzaylıların insan kılığına girerek dünyada yaşamlarını sürdürdüklerine tanık oluyoruz.

43-Alacakaranlık Kuşağı:
Bilimkurgu-korku-gerilim-gizem türünde ilginç ve farklı bir dizi.

44-Charles İş Başında(Charles in Charge, 1984-1990):
Aile ve gençlik komedi dizisi.

45-Uzay Yolu (Star Trek, 1966-1969):
Kaptan Kirk ve mürettabatının uzaydaki maceralarını konu edinen bilim-kurgu türündeki dizi.

46-Breaking Bad (2008-2013):
Bu dizi için burada yer verip vermeme  konusunda biraz tereddüt etsem de çok beğeneni ve seveni olduğu için listeye eklemeye karar verdim. Bir kimya öğretmeni kanser olduğunu öğrendikten sonra dürüst çizgisinden çıkmaya karar verir. Ve eski öğrencisiyle birlikte yasaklı madde üretimi yapmaya başlar. Ve bu yeni işiyle de yaşamı  farklı bir seyirde ilerleyecektir.

47-The Sopranos(1999-2007):
 Mafya ailesini konu edinen bir dizi. En iyi diziler arasında gösteriliyor. Ülkemizde uyarlaması da çekilmişti. Orijinali gibi istenilen etkiyi pek gösteremediği için erken final yapmıştı dizi.

48-The Nanny (1993-1999):
Ülkemizde yayımlanmış Dadı isimli dizinin özgün versiyonu. Senaryo ve dekor The Nanny dizisi gibi birebir uyarlanmış olsa da dizide ufak farklılıklar da mevcut. 

Ayrıca eski Türk dizileri yazıma da göz atabilirsiniz.

Alfred Hitchcock Filmleri

 Evde film izlemek güzeldir sloganıyla bugünlerde evde ne yapacağım diye düşünenler için bir öneri olarak ünlü yönetmen Alfred Hitchcock'ın filmleri izlemek iyi bir seçenek olabilir kanaatindeyim.
 Hitchcock, başarılı filmlere imza atmış, adını sinema tarihine yazdırmış önemli yönetmenlerden. Son zamanlarda onun  filmlerine sarmış durumdaydım. İzlediğim filmlerini listeliyorum.

1-Rebecca:
Rebecca
1940 yapımı psikolojik-gerilim türünde bir film. Joan Fontaine ve Laurence Olivier başrollerini paylaşıyor. 1941 yılında en iyi film dalında Oscar kazanmış.
Yazar Daphne du Maurier'nin 1938 yılında yayımlanmış Rebecca isimli eserinden uyarlanmıştır. Çok sevdiğim bir roman olan Jane Eyre kitabından esinlenerek yazıldığını öğrendiğim günden bu yana Rebecca çok merak ettiğim kitaplardan biriydi. Maalesef bir türlü eseri okumasam da  ben de filmini izledim.

Saf ve biraz da sakar genç kızımız, zengin bir adam olan Max de Witer ile tanışır. Kısa süre içinde evlenirler. Yeni gelinimiz malikaneye yerleşmesiyle evlendiği adamın ölmüş eşi Rebecca'nın anıları peşini bırakmaz. Evin  hizmetçisinin önceki  hanımına bağlılığı da genç kızın bazı zorluklar yaşamasına neden olur. Bir gün denizde Rebecca'nın cesedi bulunmasıyla saklanan gerçekler, gizemli olaylar açığa çıkacaktır.

2-Arka Pencere:
Alfred Hitchcock Filmleri
1954 yapımı filmin baş rollerinde James Stewart ve Grace Kelly'i yer almıştır.
Kısa bir öyküden uyarlama olduğunu öğrendiğim bu filmin kitabını da okuyabilirim.
Tabii Türkçe çevrisi varsa...

Bir muhabir kaza sonucu ayağı kırılınca evde zaman geçirmek zorunda kalır.
Pencereden bütün gün karşı binayı izleyen karakterimiz  komşuları hakkında çok şey görür ve öğrenir. Yalnız bir gün ilginç bir durum fark eder ve görmemesi gereken bir şey rutin hayatını farklı bir boyuta taşıyacaktır.

3-Ölüm Korkusu:
Orijinal adı: Vertigo:
1958 yapımı gerilim türünde bir film.
Filmin sonu çok şaşırttıcı. Olamaz böyle bir son dedim.
Yükseklik korkusu yaşayan dedektif bir suçluyu kovalarken çatıda düşmeye ramak kala
onu kurtarmaya çalışan meslektaşı binadan düşer. Bu olaydan sonra suçluluk duygusu peşini bırakmaz ve görevinden ayrılır.
Bir arkadaşı  ondan kişisel bir konuda yardım ister.  Ruhsal sorunlarından endişelendiği eşini takip etmesini ister. Artık dedektif olmadığını söylese de arkadaşının bu isteğini reddedemez. Dedektifin bu görevi kabul etmesiyle ilginç durumlar karşımıza çıkıyor.

4-Kuşlar:
Orijinal ismi The Birds olan 1963 yapımı film. Çocukluğumda hayal meyal izlediğimi hatırlıyorum.
Yazar Daphne du Maurier'ın Kuşlar öyküsünden uyarlanan bir  film. Kesinlikle merak ettiğim yazarlardan biri. Kitaplarını okumasam da uyarlanmış filmlerini izliyorum.

Zengin ve kendine oldukça güvenen kızımız ile yakışıklı avukatımız bir evcil hayvan dükkanında karşılaşırlar. Bu karşılaşmada avukatımızın küçük bir oyunu kızımızı etkiler. Ve avukatın kız kardeşine doğum günü hediyesi için aradığı kuşları bu küçük oyuna karşılık hediye etmeye karar verir. Avukatın yaşadığı kasabaya hediyesini vermek için geldiğinde esrarengiz olaylar başlayacaktır.

5-Sapık: 
Asıl adı: Psycho
1960 yılında çekilmiş kült filmlerden biri.
Filmi izlemediğimi sanıyordum. Yakın zamanda filmi izleyince yıllar önce filmi izlediğimi hatırladım.

Bir iş yerinde çalışan Marion'a  yüksek meblağda parayı bankaya yatırması için emanet edilir. O ise bu parayı alarak kaçmaya karar verir. Bu kaçış sırasında şüpheli davranışları polisin dikkatini çeker, onun peşine düşmesine neden olur. Polisi atlatır atlatmaz  bir motele yerleşmesiyle olayların seyri değişecektir.

6-39 Basamak:
Yine kitap uyarlaması bir filmle karşı karşıyayız. Kitabı okuyalı bayağı oluyor. İskoçyalı yazar John Buchan'ın  eseri Otuz Dokuz Basamak 1915 yılında yayımlanmış casusluk kitaplarından biri.
Roman 1935 yılında filme uyarlanmıştır.
Richard, kendi odasında öldürülen kadının katili olarak aranıyordur. Kendini temize çıkarmak için kadının ölmeden önce ona söylediği çok önemli bir bilginin peşine düşecektir.

7-Öldüren Hatıralar:
Psikolojik- gerilim türünde bir film. 1946 yapımı filmin özgün adı; Spellbound.
The House of Dr. Edwardes isimli kitap uyarlaması olan filmin başrollerinde Ingrid Bergman ve  Gregory Peck'in oynuyor.

Bir psikiyatr kliğine yeni bir doktor atanır. Dr. Constance genç ve yakışıklı olan bu yeni doktordan çok etkilenir. Kısa sürede bu doktorda bir tuhaflık sezinlenir ve başka bir doktorun yerine geçtiği anlaşılır. Yalnız bu genç doktor gerçekte kim olduğunu bilmemektedir ve cinayetle suçlanmaktadır. Dr. Constance her şeye rağmen ondan vazgeçmeyecektir ve ona yardım edecektir. Filmde Freud'un psikanaliz yöntemi ve rüyalar aracılığıyla ruh çözümlemeleri dikkat çekiyor.

8-Cinayet Var (Dial M for Murder):
Başrollerinde Grace Kelly, Ray Milland'ın oynadığı 1954 yapımı gerilim-polisiye türünde bir film.
Tony, kendini aldatan eşini öldürmeye karar vermiştir ve en ince ayrıntısına kadar düşündüğü  planını uygulamaya koyar. Yalnız bazı aksiliklerin yaşanmasıyla işler istenildiği gibi gitmeyecektir.

9-Kaybolan Kadın (The Lady Vanishes):
1938 yapımı siyah-beyaz çekilmiş,  romantik-komedi-gerilim türünde bir film.
Ethel Lina White'ın The Wheel Spins adlı romanından uyarlanmış.
Başrollerini Margaret Lookwood ve Michael Redgrave paylaşıyor.
Çığ nedeniyle ulaşım sekteye uğrayınca tren yolculuğu aksar. Yolcular otelde bir gün kalmak zorunda kalırlar. Otelde tanıştığı yaşlı kadın ile trende yolculuk yapan İris bir süre sonra yaşlı kadını bulamaz. Yolcular da yaşlı kadını hiç görmediklerini söylediklerinde ise durum gizemli bir hal almaya başlayacaktır.

10-Gizli Teşkilat (North by Northwest ):
1959 yapımı başrollerinde Cary Grant ve Eva Marie Saint oynadıkları gerilim-romantik-polisiye türünde bir film. En iyi 100 Amerikan filmi arasında gösteriliyor.
Reklamcı Roger'ın bir casus zannedilerek kaçırılmasıyla başlayan olaylar işin içinden çıkılamayan bir yöne doğru gider. Bir taraftan cinayetten aranan, diğer taraftan casus olduğu için hedef noktası olan reklamcının heyecan dolu kaçışına tanık oluyoruz.

11-Hırsız Kız (Marnie):
Kuşlar filminin başrol kadın oyuncusu Tippi Hedren ikinci kez bu filmde karşımıza çıkıyor.
1964 Amerikan yapımı film bir kitap uyarlaması.

12-Şüphenin Gölgesinde (Shadow of a Doubt):
1943 yapımı, başrollerinde  Joseph Cotten ve Terasa Right'ın oynadığı psikolojik-gerilim türünde bir film. Yönetmenin en sevdiği filmiymiş.
Charlie normal, rutin hayatlarından sıkılmıştır. Eve heyecan ve neşe getireceğine inandığı kişinin dayısı olacağını düşünür. Ona telgraf çekmeye karar verir. Oysa dayısı da onları ziyaret etmek için telgraf çekmiştir. Tipik normal beş kişilik bir aileye bir kişi daha katılır. Sonradan gelen misafirimizin şüpheli davranışları ve peşine düşen dedektifler bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.

13-Lekeli Adam (The Wrong Man):
1956 yapımı, kitap uyarlaması, siyah-beyaz bir film. Gerçek, yaşanmış bir hikaye karşımıza çıkıyor. Başrollerinde Henry Fonda ve Vera Miles paylaşıyor. Film monoton ilerlese de kendini izletmeyi başarıyor.

Bir gece klubünde kontrabas çalan evli, iki çocuk babası Manny Balestrero'nun bir soyguncu olarak suçlanmasıyla hayatı değişir. Kendi suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışan yorgun, umutsuz bir adamın hikayesi anlatılıyor.

14-Trendeki Yabancılar (Strangers on a Train):
Yazar Patricia Highsmith'in Trendeki Yabancılar isimli kitabından uyarlanmış 1951 yapımı film.

Ünlü tenisçi Guy, trende tanıştığı Bruno'nun ilginç teklifiyle karşılaşır: 'Çapraz cinayet'
Onu aldatan eşine karşılık kendi babasını öldürmesini ister. Guy bu teklifi reddeder. Bruno önerisi reddedilmesine rağmen planının kendi payına düşen tarafını yerine getirecektir.

15-Ölüm Kararı (1948):
Orijinal adı; Rope. Tek mekanda çekilmiş bir yapım. James Stewart'ın baş rollerinde oynadığı Ölüm Kararı isimli film yaşanmış bir olaydan esinlenmiş. İki üniversiteli genç  bir arkadaşını öldürerek bir sandığa koyarlar. Ve bir davet verirler. Öğretmelerini ve öldürdükleri arkadaşlarının ebeveynlerini de çağırmışlardır bu davete. Yolunda gitmeyen bazı şeyler ve  öğretmenin şüpheleriyle gerçek ortaya çıkacaktır. Oldukça ilginç bir konusu olan filmlerden. 

Yabancı eski filmleri  izlemeyi sevenler için  Alfred Hitchcock filmleri tercih edilebilir.

Ayrıca Oscar Ödüllü Filmler başlıklı yazım da  ilginizi çekebilir.


Biyografi- Otobiyografi Yazarları ve Eserleri

biyografi-otobiyografi kitapları
Biyografi, otobiyoğrafi kitapları okumayı tercih edenler için bir liste hazırladım.
1-Her şey Su ile Başladı (Hellen Keller):
Bebekliğinden beri gözleri görmeyen, sağır ve konuşamayan Hellen Keller'in azim ve başarı hikayesi.

2- Sol Ayağım (Christy Brown):
 Doğuştan beyin felci olan hiçbir hareket kabiliyeti yokken sadece sol ayağını kullanarak resim ve yazı yazmayı başarmış İrlandalı yazar Christy Brown'un kendi yaşam öyküsünü anlattığı romanı.

3-Sırça Fanus (Sylvia Plath):
Ülkemizde daha çok yazar olarak bilinse de şair olan Sylvia Plath'ın önce takma adıyla yayımladığı ölümünden sonra gerçek ismiyle basılan otobiyografik özelliği taşıyan romanı. Kendi yaşam öyküsünün izlerini taşıyan bu kitap yazarın tek romanıdır.

4-Martin Eden (Jack London): 
Yarı otobiyografik bir roman. Sevdiği kıza layık olmak için ünlü bir yazar olmayı kafasına
koyan Martin Eden'in mücadelesi ve yaşadıklarını ele alan çok güzel  klasik bir eser.

5-Kelebek (Henri Charriere):
Otobiyografik roman. İşlemediği bir suçtan dolayı hüküm giymiş olan yazar, mahkum olduğu sırada
yaşadıklarını kaleme aldığı kitabıdır.

6-Afrikalı Leo (Amin Maalouf):
Yıllar önce kitabı okuduğum için içeriğini pek hatırlamasam da beğendiğim bir eser olarak aklımda kalmış. Bir gezginin yaşam öyküsünden esinlenerek yazılmış kurgusal bir roman.

7- Anna Frank'ın Hatıra Defteri (Anne Frank):
12-13 yaşlarında olan Anna Frank'ın  ailesiyle birlikte Nazilerden saklanırken yazdığı günlüklerden oluşan iç burkan bir kitap.

8-Macellan: Bir İnsan Bir Yaşam (Stefan Zweig): 
Kaşif  Macellan'ın yaşam öyküsünün anlatıldığı kitap.
Stefan Zweig  öyküleriyle oldukça bilinse de bir o kadar yazdığı biyografilerle de tanınıyor.
Yazarın biyografi türündeki kitapları oldukça beğenildiği için hepsi olmasa yedi kitabına listede yer vermeye çalıştım.

9-Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar (Stefan Zweig):
Casanova, Stendhal ve Tolstoy'un hikayesi ele alınıyor.

10-Monteigne (Stefan Zweig):
Denemeler kitabıyla tanıdığımız, bildiğimiz Montaigne'in hayatını öğrenmek isteyenler için iyi bir kitap. Stefan Zweig'in birçok öykü kitabını okumuştum. Biyografi türünde yazdığı kitaplar da çok fazla methedildiği için okumayı düşündüğüm diğer eseri.

11-Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski (Stefan Zweig):
Edebiyatın en önemli üç ismin biyografisini okumak isteyenler için güzel bir kitap.

12- Marie Antoinette (Stefan Zweig):
Fransa kraliçesi Marie Antoinette'nin biyografisi.

13-Mary Stuart (Stefan Zweig):
İskoç Kraliçesi Mary Stuart'ın hayatı anlatılıyor.

14-Kendileriyle Savaşanlar: Hölderlin - Kleist - Nietzsche (Stefan Zweig):
Yazar Kendileriyle Savaşanlar isimli eserinde  Hölderlin, Kleist ve Nietzsche’nin hayatlarını
ele alıyor.

15-Aşk ve Acı / Frida Kahlo (Rauda Jamis):
Meşhur ressam Frida Kahlo'nun hayatının anlatıldığı  biyografik roman.

16-Çocukluğum (Maksim Gorki): 
Maksim Gorki’nin Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim olmak üzere otobiyografik üç kitabı bulunuyor. Çocukluğum isimli eseri yazarın kendi hayatını anlattığı üç kitaptan ilkidir.

17-Ekmeğimi Kazanırken (Maksim Gorki):
Otobiyografik üçlemesinin ikinci kitabı.

18- Benim Üniversitelerim (Maksim Gorki):
Yazarın kendi yaşam öyküsünü anlattığı bu  romanı ise  üçlemenin sonuncusudur.