Ajandayi Nasil Değerlendirebiliriz?
1-Kitap ajandası ya da okuma defteri:
Aslında okuduğunuz, o an öğrendiğiniz bilgileri bir deftere yazmak güzel bir alışkanlık. İnsan doğası unutma eğilimde oluyor. Hatırlamak adına notlar çok yardımcı olabilir. Bazen anımsayamadığım kitapları, bilgileri bloğumda yazdıklarıma bakarak hatırlıyorum. Notlara şöyle göz gezdirmek yeterli oluyor. Yalnız hiç not almadığınız bir konuyu hatırlamak o kadar da güç. Okuduğunuz kitapların isimleri, içeriği, öğrendiğiniz bilgilerin yer aldığı defter size çok şey katarken yazma eylemi ile birlikte yazma kabiliyetinizi gelişmesini sağlayacaktır. Bir taşla on kuş vuracağınız yöntemlerden biri.
Mesela benim küçük bir not defterim var. 2015-2019 yılları arasında okuduğum kitapların listesi yer alıyor. Bu beni okumaya teşvik eden yöntemlerden biriyken bazen okuduğum kitap isimlerini hatırlamadığımda, ikilemde kaldığımda not defterimden faydalandığım çok olmuştur. Kaç kitap okuduğunuzu görmek de ayrıca çok haz verici oluyor. Benim de böyle bir huyum var işte.
Günlük tutmanın inanılmaz faydaları var. Belki kafanız çok karmaşık, dertleşmek, kendinizi ifade etmeye ihtiyacınız var. Ruhunuz ve zihninize bir yolculuk için ideal ve bilinen yöntemlerden biri de günlük tutmak. Böyle günlük yazma fikri ilginizi çekerse günlük tutmanın faydaları başlıklı yazımı da okuyabilirsiniz.
Belki ilginç, değişik bir yöntem arıyorsunuzdur, rüyalarınızı yazmak güzel olabilir. Rüya günlüğü yazıma göz atabilirsiniz.
Öğretmen Filmleri
Ron Clark'ın gerçek yaşam öyküsünden uyarlanmış bir film. Küçük bir kasabada yaşayan Ron Clark, öğretmenlik mesleğini şehirde devam etmeye karar verir. Şehre taşındığında ise hiçbir şey umduğu gibi olmaz. Bir süre garsonluk yapar. Bir okula başvurduğunda ise gelecek vaat etmeyen bir sınıfta öğretmenlik yapmaya başlayacaktır.
Biyografik filmlerden biri. Denzel Washington hem yönetmen hem de oyuncu olarak karşımıza çıkıyor.
Youtube Kanal Onerileri
Youtube'da gezinirken önerilenler arasında Can Aydoğmuş'un bir videosu karşıma çıktı. Bağ kesme çalışması ile ilgili bir video.
Bakış açınızı değiştirecek ve kafanızda bazı soru işaretlerine cevap bulacağınız güzel kanallardan biri. Kanal sahibinin iki videosunu izlediğimde çok beğenmiştim. Neden Haksızlıklara Maruz Kalıyoruz?
Dunya Klasiklerine Hangi Kitaplardan Baslamali?
Dünya Klasiklerini Kesinlikle Gözünüzde Büyütmeyin:
Klasikleri okumanın önünde en büyük engel insanların klasikleri gözünde büyütmeleri sanırım.
Dünya klasikleri nedense çok ağır, sıkıcı kitaplar olarak algılanıyor. Evet anlaşılması zor kitaplar var; ancak bu kitaplar çok fazla değil. Kısa sürede bitireceğiniz, dili sade, akıcı kitaplar da yadsınamayacak kadar çok. Aşağıda verdiğim listedeki kitapları okuduğunuzda ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız.
Dünya Klasiklerine Hangi Kitaplardan Başlamalı?
Kişinin yaşı, ilgi alanı, ruh hali, önceden ne kadar kitap okuduğu gibi kişilerin beğenisini etkileyen en önemli faktörlerden birkaçı. Klasikler için olduğu gibi tüm diğer kitaplar için geçerli bir durum bu tabii. O nedenle kitap seçimini yaparken kendinize uygun olanı seçmeniz gerekiyor. Bu da kitapları araştırarak kendi içinizde bir değerlendirme yaparak ulaşabileceğiniz bir konu.
Ben 18'li yaşlarımda elime hangi kitap geçse rahat bir şekilde okuyabiliyordum. Kitaba kendimi o kadar veriyordum ki kitabın bana ne anlatmaya çalıştığına odaklandığım için okuduğum her kitabı bitiriyordum. Şimdilerde maalesef bu özelliğimi kaybettiğim için bir eserin konusunu önce araştırmak zorunda kalıyorum.
İlgimi çeken bir konuyu yakaladığım anda internette çok fazla olumsuz yorum yapılmamışsa o kitabı okumaya karar kılıyorum. Her zaman hatırlayın, başta ilgiyle başlanan bir kitap her zaman bitirilme şansı daha fazladır. Aşağıdaki kitapları önce araştırmanızı ilginizi çeken bir konusu olana öncelik vermenizi öneririm.
Eserlerin Yazı Dili ve Anlatımı:
Bazı eserlerin yazı dili ve anlatımı akıcı olmayabiliyor. Dili sade olsa da cümleler bazen akmıyor. Eğer kitabı okumaya başladığınızda zorlanırsanız, bırakmayın. Her yazarın üslubu, yazım stili farklı. Eserin yazım stiline alışıncaya kadar kitaba şans tanımanızı öneririm. Bir süre sonra beyin o dile alışınca okumanızın akıcı şekilde ilerlediğinizi göreceksiniz. Mesela ben Aşk ve Gurur isimli romanı okuduğumda dili çok akıcı gelmediği için beni biraz hayal kırıklığına uğramıştı. Belli bir süre sonra yazım diline alışınca kitabın içine ancak girebilmiştim. Tabii konusunu bildiğim için devam etmemi sağlayan diğer bir etken oldu.
Klasiklere Başlamak İsteyenler için Öneriler:
1-Yüzbaşının Kızı (Aleksandr Puşkin)
2-Satranç (Stefan Zweig)
3-Zaman Makinesi (H.G. Wells)
4-Büyük Umutlar (Charles Dickens)
5-David Copperfield (Charles Dickens)
7-Bülbülü Öldürmek (Harper Lee)
8-Dönüşüm(Franz Kafka)
9-Fareler ve İnsanlar (John Steinbeck)
10-İnci (John Steinbeck)
11-Sineklerin Tanrısı (William Golding)
13-1984 (George Orwell)
14-Jane Eyre (Charlotte Bronte)
15-Denizin Altında 20bin Fersah (Jules Verne)
Kısa sürede biten kitaplar değil de başyapıtları okumak istiyorum ben derseniz:
1-Anna Karanina (Tolstoy)
2-Sefiller (Viktor Hugo)
3-Vadide Zambak (Balzac)
4-Suç ve Ceza (Dostoyevski)
5-Germinal (Emile Zola)
6-Madam Bovary (Gustave Flabert)
7-Monte Kristo Kontu (Alexandre Dumas)
Eski Yabancı Diziler
1-Muhteşem İkili (Perfect Strangers):
Çocukluğumda severek izlediğim komedi türündeki dizinin ismi aklımda Kuzen Larry olarak kalmış. Şu an dizinin adının Muhteşem İkili olduğunu yeni öğrenmiş bulunuyorum. 1986-1993 yılları arasında yayımlanmış. Edi ile büdü gibi iki karakterin maceraları karşımıza çıkıyor. Biri oldukça sinirli, ciddi ve mantıklı; diğeri sempatik, saf olan iki kuzenin aynı evi paylaşmasıyla dizi başlıyor.
Altı arkadaşın etrafında dönen olaylar anlatılıyor.
2004-2010 yıllar arsında yayımlanan dizi oldukça ses getirmiştir. Dizide farklı birçok karakterin yer alması, onların şaşırtıcı hayat hikayelerine değinilmesi ve gizemli, şaşırtıcı olayların olması diziyi izlenmeye değer kılan başlıca unsurlar.
Bir uçak kazası sonucu gizemli bir adaya düşen yolcuların esrarengiz adayı keşfederken herbir karakterin geçmiş yaşamlarını öğreniyor, adada karşılarına çıkan enteresan olaylara tanık oluyoruz.
1993-2002 yıllarında yayımlanmış, oldukça fazla izleyici kitlesine sahip dizilerden biri. 2016 yılında da tekrar devamı çekilmiş bilim-kurgu türünde bir dizi. Uzaylı, yaratık, gizem, mistik, ayin...gibi her bölümde ilginç konular işleniyordu. İki FBI çalışanın gizemli, paranormal olayları çözmek için iz peşine düşmeleri konu alıyor.
2008-2012 yıllarında yayımlanmış fantastik bir dizi. Kral Artur efsanesinin dizi versiyonu. Arthur'un gençlik dönemi ele alınıyor. Tabii dizide Kral Arthur efsanesinden farklılıklar da bir o kadar mevcut. Ayrıca büyücü Merlin efsanede oldukça yaşlıyken dizi de ise Arthur ile aynı yaşlarda olan biri olarak karşımıza çıkıyor.
7-Sherlock:
Efsane karakterimiz Sherlock Holmes, bu kez günümüz koşullarında yardımcısı Watson ile karşımızda.
Birbiriyle çok anlaşamasalar da ortak olarak çalışmak zorunda kalan esprili dedektif David ve Maddie'nin maceraları. 1985-1989 yıllarında yayımlanmış, çocukluğumda severek izlediğim dizilerden biriydi.
1987-1995 yıllarında çekilmiş efsane dizilerden biri daha. Eşi ölmüş olan Bob; üç kızı, karısının kardeşi ve onun arkadaşı olmak üzere bir evde yaşamaktadılar.
Alf uzaydan dünyaya gelmiştir. Bir Amerikan ailesiyle birlikte yaşamaktadır. Ev halkı onu aileden biri olarak görüyorlardır. Tek bir sorun vardır yabancılardan onu gizlemeleri gerekiyordur. Komedi türünde bir dizi.
Sabrina iki teyzesinin yanında yaşamaktadır. 16 yaşına geldiğinde cadı olduğunu öğrenir. Normal bir dünyada bir taraftan cadı olduğunu gizlemesi, diğer taraftan cadılık hakkında birçok şey öğrenmesi gerekecektir. Sihirli dünya ile normal insanlar arasında arasında denge kurmaya çalışırken onun yaşamına tanık oluyoruz.
Döneme damgasını vurmuş komedi dizilerinden biri. Emekli olmuş aynı evi paylaşan dört kadının yaşamları anlatılıyor.
New York'ta yaşayan altı kişilik siyahi bir ailenin günlük yaşamlarına tanık olduğumuz komedi türünde bir dizi.
2010 yılında yayımlanmaya başlamış bir zombi dizisi.
14-Prison Break (2005-2017):
Abisinin işlemediği bir cinayetten dolayı idamı istenilmesi üzerine Michael, abisini hapisten kaçırmaya karar verir. Hapishanenin krokisini vücuduna dövme olarak çizer. Sonra bir suç işleyerek abisinin bulunduğu hapishaneye girmeyi başarır. Planın en zor kısmı geriye kalmıştır, vücuduna çizdiği binanın krokisiyle abisini hapisten kaçırmak. Yalnız bu o kadar kolay olmayacaktır.
15-The 4400 (2004-2007):
Bilim-kurgu türünde bir dizi. 4400 kişi ortadan kaybolmuştur. Yıllar sonra 4400 kişi olağanüstü güçlere sahip olarak geri dönmüşlerdir. Bu kişileri araştırmak üzere bir ekip kurulur. Bu kişilerin gizemi yavaş yavaş ortaya çıkacaktır.
16-The Mentalist (2008-2015):
Polisiye türünde bir dizi.
17-Vampir Günlükleri (The Vampire Diaries,2009-2017):
İsminden anlaşıldığı üzere bir vampir dizisi.
18-Gilmore Girls (2000-2007):
Bir kasabada yaşayan anne-kızın yaşamı konu alıyor.
19-Rizzoli & Isles:
Yazar Tess Gerritse'in romanından uyarlanmış. Diziyi önce izlediğim için ne kadar çok övülse de yazarın romanlarını okumaktan kaçındığımı söyleyebilirim. Polis Rizzoli ile doktor olan İsles'in etrafında dönen polisiye türünde bir dizi.
20-Smallville (2001-2011):
Süperman'ın gençliğini anlatan bir dizi.
21-Heroes (2006-2010):
Bilim-kurgu, dram türünde olan bu dizi, beğenerek izlediğim 4400 isimli diziye benziyor. Benzerliği ise burada da herbir karakterin farklı olağanüstü güçleri olması.
22-Yabancı (Outlander):
Kitabını yarıda bıraksam da izlemeyi düşündüğüm dizilerden biri. Zaman yolculuğu konulu filmler, diziler hep ilgimi çekmiştir. 1945 yılında yaşayan bir hemşirenin tesadüfen geçmişe yolculuk yapmasıyla farklı bir tarihte yaşamak zorunda kalmasını konu alıyor.
23- Dexter (2006-2013):
Bir seri katil olan Dexter polis departmanında çalışmaktadır. Onu diğer katillerden ayıran bir farkı vardır. O, suçlu kişileri hedef almaktadır.
24-My Name is Earl (2005-2009):
Komedi türünde bir dizi. Earl kaza geçirdikten sonra karma felsefesine inanmaya başlar, hayatında kime bir kötülük yapmışsa bundan sonra bunları düzeltmeye kendini adar. Bir şekilde kötülüğü dokunduğu kişileri bulup onlara iyilik yaparak karmasını düzeltmeye çalışacaktır.
25-Dedikoducu Kız (Gossip Girl, 2007-2012):
Kitap serisinin uyarlaması olan bir gençlik dizisi. Hep Cnbc-e kanalında karşıma çıktığında ilgimi pek çekmemişti, izlemedim; ancak Türk uyarlaması olan Küçük Sırlar'ı ablam sayesinde izlemiştim. Yabancı versiyonu benim ilgimi çekmemiş olsa da sevilen ve hayran kitlesine sahip bir dizi olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
26-House M.D.(2004-2012):
Kuralları hiçe sayan, sadece kendi bildiğini yapan asabi bir doktorun etrafında gelişen olayları konu alıyor. Dizinin birkaç bölümünü izlemiştim. Denk geldiğim bölümlerde o kadar da olmaz denilen karmaşık bir durum mu desem teşhis mi desem bilemiyorum ilginç bir mevzuyu anlatıyordu huysuz doktorumuz. Çok uç noktalarda bir konuya denk gelmiştim anlayacağınız. Şimdilerde Türk versiyonu olan Hekimoğlu yayımlanıyor.
27-Doktor Who:
1963 yılından beri yayımlanan bilim kurgu türünde dizi. Ne zaman televizyonda bu diziye denk gelsem başrol oyuncusunun değiştiğini fark etmiştim. Geçmişten bugüne dizide doktor rolünü 12 oyuncu oynamış. Son üç değişime denk gelmişim sanırım. Çok fazla hayran kitlesine sahip dizilerden olsa da izlediğim bir dizi değil.
28-Buffy The Vampire Slayer (1997-2003):
Dram, fantastik türünde bir vampir dizisidir.
30- Teen Woolf (2011-2017):
Kurt adam hikayesine dayalı fantastik gençlik dizisi.
Lise öğrencisi Scott bir kurt adam tarafından ısırıldıktan sonra bedenindeki değişimleriyle mücadele etmeye çalışır. En sonunda bir kurt adama dönüştüğünü fark eder. En yakın arkadaşı onunla ilgili bu gerçeği öğrendiğinde de onun yanında olacaktır. Scott hem kurt adama dönüşmesiyle mücadele ederken hem de bu durumu diğer insanlardan gizlemek için uğraşacaktır.
35-Game of Thrones (2011-2019):
Casusuluk- gerilim türünde aksiyon dolu bir dizi.Yine akıllarda yer etmiş önemli dizilerden. Günümüzde ise film serisi olarak yeniden çekiliyor.
Bi fenomen olarak televizyon tarihinde yer alan Charlie'nin Melekleri günümüzde de film serisi olarak yeniden seyirci karşısına çıkıyor. Charlie ve onun için çalışan üç kadın ajanın maceraları anlatılıyor.
Ünü günümüze kadar gelmiş efsane dizilerden biri. Sinema ya da Türk versiyonlarını çokça izlediğim dizinin bir ara Flash tv'de yayımlandığında izleme şansım olmuştu.
Ülkemizde Trt-1'de yayımlandığı dönemlerde fırtınalar estiren bir Brezilya dizisi. Diziyi hatırlamıyorum; yalnız çevremde, bazı kişilere 'köle İsaura' diye lakap takıldığı bir döneme şahit olduğumu anımsıyorum.
42-Ziyaretçiler (Visitors, 1984-1985):
Ülkemizde Trt-1 kanalında yayımlanmış unutulmayan bilim-kurgu dizisi. Amaçları dünyayı ele geçirmek olan uzaylıların insan kılığına girerek dünyada yaşamlarını sürdürdüklerine tanık oluyoruz.
43-Alacakaranlık Kuşağı:
Bilimkurgu-korku-gerilim-gizem türünde ilginç ve farklı bir dizi.
44-Charles İş Başında(Charles in Charge, 1984-1990):
Aile ve gençlik komedi dizisi.
45-Uzay Yolu (Star Trek, 1966-1969):
Kaptan Kirk ve mürettabatının uzaydaki maceralarını konu edinen bilim-kurgu türündeki dizi.
46-Breaking Bad (2008-2013):
Bu dizi için burada yer verip vermeme konusunda biraz tereddüt etsem de çok beğeneni ve seveni olduğu için listeye eklemeye karar verdim. Bir kimya öğretmeni kanser olduğunu öğrendikten sonra dürüst çizgisinden çıkmaya karar verir. Ve eski öğrencisiyle birlikte yasaklı madde üretimi yapmaya başlar. Ve bu yeni işiyle de yaşamı farklı bir seyirde ilerleyecektir.
47-The Sopranos(1999-2007):
Mafya ailesini konu edinen bir dizi. En iyi diziler arasında gösteriliyor. Ülkemizde uyarlaması da çekilmişti. Orijinali gibi istenilen etkiyi pek gösteremediği için erken final yapmıştı dizi.
Alfred Hitchcock Filmleri
Hitchcock, başarılı filmlere imza atmış, adını sinema tarihine yazdırmış önemli yönetmenlerden. Son zamanlarda onun filmlerine sarmış durumdaydım. İzlediğim filmlerini listeliyorum.
1-Rebecca:
Yazar Daphne du Maurier'nin 1938 yılında yayımlanmış Rebecca isimli eserinden uyarlanmıştır. Çok sevdiğim bir roman olan Jane Eyre kitabından esinlenerek yazıldığını öğrendiğim günden bu yana Rebecca çok merak ettiğim kitaplardan biriydi. Maalesef bir türlü eseri okumasam da ben de filmini izledim.
Saf ve biraz da sakar genç kızımız, zengin bir adam olan Max de Witer ile tanışır. Kısa süre içinde evlenirler. Yeni gelinimiz malikaneye yerleşmesiyle evlendiği adamın ölmüş eşi Rebecca'nın anıları peşini bırakmaz. Evin hizmetçisinin önceki hanımına bağlılığı da genç kızın bazı zorluklar yaşamasına neden olur. Bir gün denizde Rebecca'nın cesedi bulunmasıyla saklanan gerçekler, gizemli olaylar açığa çıkacaktır.
2-Arka Pencere:
Kısa bir öyküden uyarlama olduğunu öğrendiğim bu filmin kitabını da okuyabilirim.
Tabii Türkçe çevrisi varsa...
Bir muhabir kaza sonucu ayağı kırılınca evde zaman geçirmek zorunda kalır.
Pencereden bütün gün karşı binayı izleyen karakterimiz komşuları hakkında çok şey görür ve öğrenir. Yalnız bir gün ilginç bir durum fark eder ve görmemesi gereken bir şey rutin hayatını farklı bir boyuta taşıyacaktır.
3-Ölüm Korkusu:
Orijinal adı: Vertigo:
1958 yapımı gerilim türünde bir film.
Filmin sonu çok şaşırttıcı. Olamaz böyle bir son dedim.
Yükseklik korkusu yaşayan dedektif bir suçluyu kovalarken çatıda düşmeye ramak kala
onu kurtarmaya çalışan meslektaşı binadan düşer. Bu olaydan sonra suçluluk duygusu peşini bırakmaz ve görevinden ayrılır.
Bir arkadaşı ondan kişisel bir konuda yardım ister. Ruhsal sorunlarından endişelendiği eşini takip etmesini ister. Artık dedektif olmadığını söylese de arkadaşının bu isteğini reddedemez. Dedektifin bu görevi kabul etmesiyle ilginç durumlar karşımıza çıkıyor.
4-Kuşlar:
Orijinal ismi The Birds olan 1963 yapımı film. Çocukluğumda hayal meyal izlediğimi hatırlıyorum.
Yazar Daphne du Maurier'ın Kuşlar öyküsünden uyarlanan bir film. Kesinlikle merak ettiğim yazarlardan biri. Kitaplarını okumasam da uyarlanmış filmlerini izliyorum.
Zengin ve kendine oldukça güvenen kızımız ile yakışıklı avukatımız bir evcil hayvan dükkanında karşılaşırlar. Bu karşılaşmada avukatımızın küçük bir oyunu kızımızı etkiler. Ve avukatın kız kardeşine doğum günü hediyesi için aradığı kuşları bu küçük oyuna karşılık hediye etmeye karar verir. Avukatın yaşadığı kasabaya hediyesini vermek için geldiğinde esrarengiz olaylar başlayacaktır.
Asıl adı: Psycho
1960 yılında çekilmiş kült filmlerden biri.
Bir iş yerinde çalışan Marion'a yüksek meblağda parayı bankaya yatırması için emanet edilir. O ise bu parayı alarak kaçmaya karar verir. Bu kaçış sırasında şüpheli davranışları polisin dikkatini çeker, onun peşine düşmesine neden olur. Polisi atlatır atlatmaz bir motele yerleşmesiyle olayların seyri değişecektir.
6-39 Basamak:
Yine kitap uyarlaması bir filmle karşı karşıyayız. Kitabı okuyalı bayağı oluyor. İskoçyalı yazar John Buchan'ın eseri Otuz Dokuz Basamak 1915 yılında yayımlanmış casusluk kitaplarından biri.
Roman 1935 yılında filme uyarlanmıştır.
Richard, kendi odasında öldürülen kadının katili olarak aranıyordur. Kendini temize çıkarmak için kadının ölmeden önce ona söylediği çok önemli bir bilginin peşine düşecektir.
7-Öldüren Hatıralar:
Psikolojik- gerilim türünde bir film. 1946 yapımı filmin özgün adı; Spellbound.
The House of Dr. Edwardes isimli kitap uyarlaması olan filmin başrollerinde Ingrid Bergman ve Gregory Peck'in oynuyor.
Bir psikiyatr kliğine yeni bir doktor atanır. Dr. Constance genç ve yakışıklı olan bu yeni doktordan çok etkilenir. Kısa sürede bu doktorda bir tuhaflık sezinlenir ve başka bir doktorun yerine geçtiği anlaşılır. Yalnız bu genç doktor gerçekte kim olduğunu bilmemektedir ve cinayetle suçlanmaktadır. Dr. Constance her şeye rağmen ondan vazgeçmeyecektir ve ona yardım edecektir. Filmde Freud'un psikanaliz yöntemi ve rüyalar aracılığıyla ruh çözümlemeleri dikkat çekiyor.
8-Cinayet Var (Dial M for Murder):
Başrollerinde Grace Kelly, Ray Milland'ın oynadığı 1954 yapımı gerilim-polisiye türünde bir film.
Tony, kendini aldatan eşini öldürmeye karar vermiştir ve en ince ayrıntısına kadar düşündüğü planını uygulamaya koyar. Yalnız bazı aksiliklerin yaşanmasıyla işler istenildiği gibi gitmeyecektir.
9-Kaybolan Kadın (The Lady Vanishes):
1938 yapımı siyah-beyaz çekilmiş, romantik-komedi-gerilim türünde bir film.
Ethel Lina White'ın The Wheel Spins adlı romanından uyarlanmış.
Başrollerini Margaret Lookwood ve Michael Redgrave paylaşıyor.
Çığ nedeniyle ulaşım sekteye uğrayınca tren yolculuğu aksar. Yolcular otelde bir gün kalmak zorunda kalırlar. Otelde tanıştığı yaşlı kadın ile trende yolculuk yapan İris bir süre sonra yaşlı kadını bulamaz. Yolcular da yaşlı kadını hiç görmediklerini söylediklerinde ise durum gizemli bir hal almaya başlayacaktır.
10-Gizli Teşkilat (North by Northwest ):
1959 yapımı başrollerinde Cary Grant ve Eva Marie Saint oynadıkları gerilim-romantik-polisiye türünde bir film. En iyi 100 Amerikan filmi arasında gösteriliyor.
Reklamcı Roger'ın bir casus zannedilerek kaçırılmasıyla başlayan olaylar işin içinden çıkılamayan bir yöne doğru gider. Bir taraftan cinayetten aranan, diğer taraftan casus olduğu için hedef noktası olan reklamcının heyecan dolu kaçışına tanık oluyoruz.
11-Hırsız Kız (Marnie):
Kuşlar filminin başrol kadın oyuncusu Tippi Hedren ikinci kez bu filmde karşımıza çıkıyor.
1964 Amerikan yapımı film bir kitap uyarlaması.
12-Şüphenin Gölgesinde (Shadow of a Doubt):
1943 yapımı, başrollerinde Joseph Cotten ve Terasa Right'ın oynadığı psikolojik-gerilim türünde bir film. Yönetmenin en sevdiği filmiymiş.
Charlie normal, rutin hayatlarından sıkılmıştır. Eve heyecan ve neşe getireceğine inandığı kişinin dayısı olacağını düşünür. Ona telgraf çekmeye karar verir. Oysa dayısı da onları ziyaret etmek için telgraf çekmiştir. Tipik normal beş kişilik bir aileye bir kişi daha katılır. Sonradan gelen misafirimizin şüpheli davranışları ve peşine düşen dedektifler bazı gerçeklerin ortaya çıkmasına neden olacaktır.
13-Lekeli Adam (The Wrong Man):
1956 yapımı, kitap uyarlaması, siyah-beyaz bir film. Gerçek, yaşanmış bir hikaye karşımıza çıkıyor. Başrollerinde Henry Fonda ve Vera Miles paylaşıyor. Film monoton ilerlese de kendini izletmeyi başarıyor.
Bir gece klubünde kontrabas çalan evli, iki çocuk babası Manny Balestrero'nun bir soyguncu olarak suçlanmasıyla hayatı değişir. Kendi suçsuzluğunu kanıtlamaya çalışan yorgun, umutsuz bir adamın hikayesi anlatılıyor.
14-Trendeki Yabancılar (Strangers on a Train):
Yazar Patricia Highsmith'in Trendeki Yabancılar isimli kitabından uyarlanmış 1951 yapımı film.
Ünlü tenisçi Guy, trende tanıştığı Bruno'nun ilginç teklifiyle karşılaşır: 'Çapraz cinayet'
Onu aldatan eşine karşılık kendi babasını öldürmesini ister. Guy bu teklifi reddeder. Bruno önerisi reddedilmesine rağmen planının kendi payına düşen tarafını yerine getirecektir.
Ayrıca Oscar Ödüllü Filmler başlıklı yazım da ilginizi çekebilir.
Biyografi- Otobiyografi Yazarları ve Eserleri
1-Her şey Su ile Başladı (Hellen Keller):
Doğuştan beyin felci olan hiçbir hareket kabiliyeti yokken sadece sol ayağını kullanarak resim ve yazı yazmayı başarmış İrlandalı yazar Christy Brown'un kendi yaşam öyküsünü anlattığı romanı.
3-Sırça Fanus (Sylvia Plath):
Ülkemizde daha çok yazar olarak bilinse de şair olan Sylvia Plath'ın önce takma adıyla yayımladığı ölümünden sonra gerçek ismiyle basılan otobiyografik özelliği taşıyan romanı. Kendi yaşam öyküsünün izlerini taşıyan bu kitap yazarın tek romanıdır.
4-Martin Eden (Jack London):
Yarı otobiyografik bir roman. Sevdiği kıza layık olmak için ünlü bir yazar olmayı kafasına
koyan Martin Eden'in mücadelesi ve yaşadıklarını ele alan çok güzel klasik bir eser.
5-Kelebek (Henri Charriere):
Otobiyografik roman. İşlemediği bir suçtan dolayı hüküm giymiş olan yazar, mahkum olduğu sırada
yaşadıklarını kaleme aldığı kitabıdır.
6-Afrikalı Leo (Amin Maalouf):
Yıllar önce kitabı okuduğum için içeriğini pek hatırlamasam da beğendiğim bir eser olarak aklımda kalmış. Bir gezginin yaşam öyküsünden esinlenerek yazılmış kurgusal bir roman.
7- Anna Frank'ın Hatıra Defteri (Anne Frank):
12-13 yaşlarında olan Anna Frank'ın ailesiyle birlikte Nazilerden saklanırken yazdığı günlüklerden oluşan iç burkan bir kitap.
8-Macellan: Bir İnsan Bir Yaşam (Stefan Zweig):
Kaşif Macellan'ın yaşam öyküsünün anlatıldığı kitap.
Stefan Zweig öyküleriyle oldukça bilinse de bir o kadar yazdığı biyografilerle de tanınıyor.
Yazarın biyografi türündeki kitapları oldukça beğenildiği için hepsi olmasa yedi kitabına listede yer vermeye çalıştım.
9-Kendi Hayatının Şiirini Yazanlar (Stefan Zweig):
Casanova, Stendhal ve Tolstoy'un hikayesi ele alınıyor.
10-Monteigne (Stefan Zweig):
Denemeler kitabıyla tanıdığımız, bildiğimiz Montaigne'in hayatını öğrenmek isteyenler için iyi bir kitap. Stefan Zweig'in birçok öykü kitabını okumuştum. Biyografi türünde yazdığı kitaplar da çok fazla methedildiği için okumayı düşündüğüm diğer eseri.
11-Üç Büyük Usta: Balzac, Dickens, Dostoyevski (Stefan Zweig):
Edebiyatın en önemli üç ismin biyografisini okumak isteyenler için güzel bir kitap.
12- Marie Antoinette (Stefan Zweig):
Fransa kraliçesi Marie Antoinette'nin biyografisi.
13-Mary Stuart (Stefan Zweig):
İskoç Kraliçesi Mary Stuart'ın hayatı anlatılıyor.
14-Kendileriyle Savaşanlar: Hölderlin - Kleist - Nietzsche (Stefan Zweig):
Yazar Kendileriyle Savaşanlar isimli eserinde Hölderlin, Kleist ve Nietzsche’nin hayatlarını
ele alıyor.
15-Aşk ve Acı / Frida Kahlo (Rauda Jamis):
Meşhur ressam Frida Kahlo'nun hayatının anlatıldığı biyografik roman.
16-Çocukluğum (Maksim Gorki):
Maksim Gorki’nin Çocukluğum, Ekmeğimi Kazanırken ve Benim Üniversitelerim olmak üzere otobiyografik üç kitabı bulunuyor. Çocukluğum isimli eseri yazarın kendi hayatını anlattığı üç kitaptan ilkidir.
17-Ekmeğimi Kazanırken (Maksim Gorki):
Otobiyografik üçlemesinin ikinci kitabı.
18- Benim Üniversitelerim (Maksim Gorki):
Yazarın kendi yaşam öyküsünü anlattığı bu romanı ise üçlemenin sonuncusudur.