Sayfa Başına Dön

Büyük Umutlar (Charles Dickens)

Hiç yorum yok
büyük umutlar kitap
Charles Dickens ile özdeşleştirdiğim ''Oliver Twist'' adlı kitap dışında daha önce yazarın başka bir eserini okumamıştım. Bu sene yazarın ''Büyük Umutlar'' adlı romanını okudum, çok beğendim. Acaba  bu kitap Oliver Twist kadar neden popüler olmadığını düşündüm. Sonra bir filmi bile çekilmiş olduğunu öğrendim. Sanırım  her zaman bir ünü vardı da ben  bihaberim.

 Bu kitabı sevmemin en önemli nedenlerinden biri  mizahi bir anlatımının olmasıdır, diyebilirim. Küçük bir çocuğun verdiği
 hoş, komik cevaplar; masum bir bakış açısı  yer yer  gülümsetti beni.

  Ayrıca yazarın kitaptaki tüm karakterlerini; hem dış görünüşüyle hem kişiliğiyle hem de konuşma tarzıyla net bir biçimde yansıtmış olması da çok başarılı .

      Kitabın konusu;
 Pip adında küçük bir çocuğun bir kürek mahkumuyla karşılaşması daha sonra da zengin bir
kadının evine sık sık ziyarete gitmesiyle hayatının seyrinin değişmeye başladığını görüyoruz.
 Pip, öksüz ve yetim bir çocuk.  Ablasının evinde yaşıyordur. Ablası ne kadar acımasız,
huysuzsa eniştesi de bir  o kadar iyi yürekli, saftır.

 Aslında o,  ileride eniştesi gibi demirci olmanın hayalini kurarken  zamanla bu isteği değişmeye başlar. Daha iyi yaşam koşullarına tanık olması ve sevdiği kızın onu hor görmesi, yaşadığı yeri
 ve kendini beğenmemesine yol açar.

Bir gün kimliğini gizleyen biri tarafından ona bırakılan bir miras sonucu umutları yeşerir. Artık hayallerine kavuşacak imkanlara sahip olacaktır.
   
 Ancak  Pip  paraya kavuşmasıyla birlikte  eski hayatından, eniştesinden ve köyünden utanmaya başlar. Ancak hayatın bir cilvesi olsa gerek kendisine para yardımı yapan kişi gün yüzüne çıktığında   çok büyük bir hayal kırıklığı yaşar. İçine düştüğü durum ona öyle bir ders verecek ki geç de olsa yaptığı hatanın farkına varacaktır.

Charles Dickhens'ın Hayatı:
 Yıllar önce gittiğim İngilizce kursundan bana yadigar kalan  bir ders kitabım var.  Bu kitapta Charles Dickens' ının  hayatının  yazılı olduğu bir sayfa mevcut. Çat pat bildiğim İngilizcemle çevirdiğimde (ki bunu başarmamın en önemli nedeni kitabın birinci seviye olmasıdır.) ortaya çıkan bilgiyi özetleyerek bir kısmını yazıyorum.
  Charles Dickens (1812-1870)

 İngiliz edebiyatının en iyi romancılarından biridir. Viktorya dönemi İngilteresini yansıtması
 ve bu dönemin gerçeklerini romanlarında göstermiş olması açısından önemli bir yere sahiptir.

 Babası memurdur. İşi aslında iyi  olmasına rağmen kazandığından fazla harcama yapması onu
 sık sık borçlanmasına neden olur. Ailesindeki sekiz çocuğuna bakmakla yükümlü olması geçimini zorlaştırır.

Charles, on bir yaşındayken babası borçları yüzünden hapse atılır. Sadece  babası değil tüm aile
 hapse girer, yalnız Charles hariç. Bir fabrikada çalışmaya başlar. Günde on saat bu fabrikada
 çalışır. Her gün işten sonra kaldığı yere dönmek için  dört mil yürümek zorunda kalır.  Charles
 bu durumdan nefret edermiş.

Bu yaşadıklarını hiçbir zaman unutmamış. Birçok romanında bu yaşadıklarını kullanmış.
 Özellikle David Copperfield ve Oliver Twist kitaplarında.

 On altı yaşında bir gazete için parlemento muhabirliği yapmış.  Dergiler için kısa hikayeler
yazmaya başlamış. Kitapları birçok ülkede popüler olmuş.

 Dickens'ın on çocuğu varmış fakat mutlu bir aile yaşamına sahip değilmiş. İşinde çok
 başarılıymış ancak ev hayatında değil. Hiçbir zaman yazmayı ve seyahat etmeyi bırakmamış.
 1870 yılında  vefat etmiş.
 
 Yazımı bitirirken  aslında sanayi devrimiyle  birlikte fabrikalaşmanın bir sonucu    küçük
çocukların  on saat gibi uzun süre ve zorlu şartlarda çalıştırıldığını da Charles Dickens' ının hayat  hikayesinde açıkça öğreniyoruz. Onun çocukluğunda   yaşadığı bu  sıkıntılı yaşam  Viktorya dönemin karanlık yüzünü romanlarında göstermesine  büyük bir etken olsa gerek...

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder