Emile Zola Kitaplari (Rougon-Macquart Dizisi)
Maksat Gelisim
13:15
Emile Zola Eserleri
,
Emile Zola Kitaplari
,
Kitap
,
Rougon Macquart Dizisi
14 yorum
Yazarın Germinal adlı kitabını okurken internette biraz araştırma yaparak ön bilgi edinmeye çalıştım. Fransız yazarın en önemli eserlerinin de içinde yer aldığı Rougon- Macquart dizisi diye bir kavram çıktı karşıma.
Meğerse Emile Zola'nın birbiriyle ilintili 20 kitaptan oluşan roman dizisi varmış. O bildiğimiz başyapıtlar bu seriyle anılıyormuş. Germinal okumakla başlayan ben, bu durumda okuma sürecime bu serinin diğer bazı kitaplarını da eklemem gerektiğini anladım.
Emile Zola kitapları aslında 20'den daha fazla. Ben yazarın eserlerinden Rougon -Macquart dizisini ele aldım; hem yazarın en önemli başyapıtları yer aldığı için hem de bu serinin birbiriyle ilintisi ne kadar, aradaki bağı anlamam adına...Yalnız bu yirmi kitabı okumaktan ziyade listedeki birkaç kitabını okumayı düşünüyorum.
Kitaplar birbiriyle ilintili olsa da sırayla okunacak gibi bir düşünce gelmesin aklınıza. Bir roman dizisi olsa da her kitap birbirinden bağımsız okunabilir.
Meyhane, Nana ve Germinal ve yine çok övülen Kadınların Cenneti eserlerini okumayı düşünüyorum. Ayrıca kitaplar farklı bir isimle de baskıları olduğu için diğer adları da aşağıdaki listede belirttim.
Bir Not:
Emile Zola'nın kitaplarını okumadan önce onun temsil ettiği natüralizm akımına göz atmanız biraz ön bilgi edinmeniz yazarın kitaplarını ve tarzını anlamanız açısından çok yararlı olacağını düşünüyorum. Her şeyin en kötü şekilde ele alındığı karamsar dünyayı gözler önüne serdiğini bilerek okumak eserlere daha farklı bir gözle bakmanızı sağlayacaktır. Aksi taktirde karamsar dünyaya kapılabilir ya da sıkıldım diyerek bırakabilirsiniz okumayı...
Açıkçası ben kitapları okurken çok karamsarlık içine girmedim.Sanırım okumadan önce kendimi buna hazırladığım için de olabilir. Ayrıca kitapları okurken gerçek hayatla kıyaslamalar yaptığımda yazarın çok gerçekçi olarak olayları, kişileri ve tutumları yansıttığını gördüm...
Emile Zola Eserleri (Rougon- Macquart Dizisi):
1-Rougonların Yükselişi (Rougonlar'ın Serveti-1871):
Yirmi kitaptan oluşan dizinin ilki. Rougon ve Macquart ailesi bu romanda yolları kesişir.
2-Tazı Payı (1971-1972):
Araştırmalarıma göre kitabın diğer isimleri: Aşk Bitmesin, Oyun Bitti
3-Parisin Göbeği (Paris'in Karnı- 1873):
Rougon-Macquart serisinin 3. kitabı. Paris'in Karnı olarak da eser basılmış.
4-Palassans Papazı (1874)
5-Rahip Mouret'in Günahı (1875)
6- Ekselansları Euegene Rougon (1976)
7-Meyhane (1877):

Rougon- Macquart serinin 7. kitabı...
Meyhane adlı roman Sokaktaki Kız ve Sen Bir Melektin olarak basımları da karşınıza çıkabilir.
İnternette bu kitabı okuyanların yorumlarına göz attığımda biraz sıkıldıkları yönünde yazmışlar. Kitapta her şey en kötü haliyle anlatıldığı için karamsarlığın etkisinde kalmak muhtemel. Bu kitabı okuyup okumama konusunda kararsız kaldım.
Bazı yorumlar ise anlatılanlar insanı çarpsa da bu karamsar atmosferin etkisine rağmen kitabı çok beğendiklerini ifade etmişler.
Fakir, yoksul işçi sınıfın yaşadığı bir mahallede bir ailenin sorunlarını göz önüne seren bir kitap.
Yazar Meyhane adlı eserini ilk kez bir gazetede yayımladığında çok fazla eleştirilere maruz kalmış. Bu nedenle de yazar bir açıklama gereği duymuş. Bu eserin kitaplarının içinde en temizi olduğunu ifade etmiş. Kendini savunmayacağını çünkü zaten kitabım beni savunacaktır, demiş.
İçkinin ve tembelliğin sonucu yıkıma doğru giden işçi bir aileyi konu alan bu kitap için yazar aynı zamanda halkın kokusunu yansıtan bir eser olduğunu, gerçeği olduğu gibi yansıttığını kitabın önsözünde açıklamış. Emile Zola romandaki kişilerin kötü insanlar olmadığını, sadece bilgisizliğin ve zorlu yaşamın çetinliği onlarda bozulmalara neden olduğunu eklemiş.
Yayımlandığı yıllarda olumsuz eleştirilere maruz kalmış bu kitap günümüzde Emile Zola'nın baş yapıtlarından biri olarak kabul edilen bir dünya klasiğidir.
Bu kitabı okuduğumda neden bu kadar tepki çekmiş ki dedim, olası fakir bir mahalle ve orada yaşayanlar olarak değerlendirmiştim; ancak romanın ortalarına doğru işler değişiyor...
Meyhane adlı eserde Jervez iki çocuğuyla ortada kalır. Nikahsız olduğu eşi onları terk etmiştir. Çalışarak çocuklarına bakan Jervez ikinci bir evlilik yapar. Bir kızı olur. Adını Nana koyarlar. İlk eşinden olan iki çocuğundan birinin ismi Ettienne'dir. Bu iki çocuk diğer kitapların ana karakterleri olacaktırlar. Bu roman ise Jervez'in etrafında şekillenir.
Etinenne Germinal'de; Nana ise yine aynı isimli kitapta kendi hikayeleriyle karşımıza çıkıyorlar.
8-Bir Aşk Sayfası (1978):
Kitap Bir Aşk Hikayesi başlığıyla da çevirisi bulunuyor.
Uzun betimlemelerin yer aldığı yasak aşk temalı bir eser.
9-Nana (1880):

Serinin 9. kitabı Nana; Paris Yaşamı olarak da basımı mevcut.
Nana'nın çocukluğuna ve genç kızlığına Meyhane adlı kitapta yer vermiştir yazar. Bu nedenle bu romandan biraz bahsetmem gerektiğini düşünüyorum.
Meyhane adlı kitapta Nana'nın annesi Jervez ana karakter olarak karşımıza çıkar. Jervez ikinci evliliğini yapmış ve o evlilikten Nana adlı bir kızı olur. Nana'nın çocukluğuna zaman zaman tanık oluyoruz bu kitapta. Genç bir kız olunca evden kaçar ve onu meyhanelerde dans ederken ya da biriyle dolaşırken görenler olur, mahallede adı çıkmıştır. Annesi ve babası onu geri getirmeye çalışsalarda pek başarılı olamazlar ve artık bu duruma da alışırlar.
Kitabın sonlarına doğru Nana'nın seçtiği yol artık açıkça bellidir.
Kısaca Meyhane annesi Jervez'in; bu roman ise Nana'nın hikayesidir.
Gelelim baş karakterimizle aynı adı taşıyan kitaba; Nana'nın sesi, rol yeteneği olmamasına rağmen tiyatroda sahneye çıkar. Onda farklı bir özellik vardır. Kabiliyeti olmamasına rağmen seyircileri etkilemeyi başarmıştır. Roman onun bu ilk tiyatro sahne deneyimiyle başlar.
Bu eserde Paris'in üst sınıf asil erkeklerin gözdesi Nana vardır. Birlikte olduğu üst tabakadan erkeklerin paralarıyla geçimini sürdürmektedir. Aslında pek de geçindiği söylenemez. Borçlular her seferinde kapısına dayanır.
Kitabın yarısına kadar Nana hayatından memnun birkaç erkeği birden idare edebilen, canı sıkılınca başından defeden güçlü bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Ancak romanın ilerleyen sayfalarında her şey değişmeye, ana karakterin sıradan biriyle yaşamaya başlamasıyla zor dönemler onun için başlar. Ancak bir süre sonra bu zorluk içinde geçen yaşamı da geride bırakarak şaşalı, zengin bir hayatı tekrar elde etmeyi, popüler olmayı başarır.
Nana'nın inişli çıkışlı hayatını gözler önüne seren bu eser; Emile Zola'nın en bilinen ve en önemli başyapıtlarından biridir.
10-Apartman (1882):
Erkekler ve Kadınlar ismiyle de çevirisi bulunan bu roman Rougon-Macquart dizisinin 10 kitabıdır. Meyhane ve Germinal eserlerinde yazar alt sınıfın yaşamını ele alırken, bu eserinde ise kent soyluların gerçek yüzlerini ortaya koyar. Oldukça akıcı bir dile sahip bu kitap yeni yeni başlayan apartman yaşamını konu almaktadır.
Bir dipnot: Yazarın bu eseri müstehcenlik ve aşağılama içermesi nedeniyle yayımlandığı dönemde bayağı tartışmalara neden olmuş ve davalar açılmış.
11-Kadınların Cenneti (1883):

Paris Yıldızı- Kadınların Mutluluğu-Paris Mutluluğu- Aşkların En Güzeli olarak da kitabın farklı isimleriyle basımları bulunuyor.
Bu kitap hakkında okuyanların çok güzel yorumlarıyla karşılaşınca bu eseri de okumaya karar verdim.
Üç kardeş babaları ölünce Paris'e amcalarının yanına giderler. Amcaları ise küçük bir magaza işletmektedir. Karşısında Kadınların Cenneti adlı büyük ve çok iyi iş yapan rakip bir magaza vardır. Üç kardeşten en büyüğü Denise'i bu mağaza oldukça etkilemiştir bir tesadüf eseri oradan iş teklifi alır. Amcası ve ailesi o mağaza hakkında olumsuz görüşlerini ifade ederek kızın orada çalışmasını engellemek isteseler de yine de son kararı ona bırakırlar...Denise bu büyük mağazada çalışmaya başlar.
Bir taraftan çalışma arkadaşlarının kötü muameleleri diğer taraftan kardeşlerine para göndermesi ve tabii kendi ihtiyaçları derken oldukça zorlanır Denise...Kadınların Cenneti adlı mağaza, müşterileri ve çalışanları etrafında dönen bir hikaye...
12-Yaşama Sevinci (1884):
Birleşen Ruhlar-Yaşama Zevki olarak diğer iki farklı isimde de yayımlanmış.
Bu kitapla ilgili yorumlar güzel.
13-Germinal (Tohum Yeşerince -1885):

Emile Zola'nın en iyi ve en bilinen eseri olan Germinal'i yalnızca okumayı düşünüyordum.
Yazarın bu kitabını okuyup bırakacaktım, ancak Rougon Macquart roman dizisini anlamak adına onun en iyi diğer kitaplarını da okumam gerektiğini hissettim. Anlacağınız Emile Zola bir kitabıyla beni bırakmadı. Germinal bu serinin 13. kitabıdır.
Madencilerin çalışma şartlarını, yoksulluğu, sefaleti gözler önüne seren bir kitap. Maden ve madencilerin yaşamını konu alan bir kitap olarak dünya klasiklerinden Germinal ilk akla gelen romanlardan sanırım.
İlk 1885'te yayımlanmış.
Yazarın romanları arasında en sevilen eserlerinden biri olduğunu söylemem yanlış olmaz sanırım. Emile Zola kitapları okumak isteyenler için bir başlangıç olarak onun bu başyapıtını önerebilirim.
Ayrıca bu romanımızın başkahramanı olan Etienne Meyhane adlı kitapta küçük bir çocuktur ve roman Etienne'nin annesi Jervez etrafında döner. Germinal adlı eserde ise Etienne 20'li yaşlarında madencilerin yaşadığı bölgeye gelmesiyle orada yaşadıkları bize sunulur. Zola'nın kitaplarını okudukça kafamda onun eserleri yavaş yavaş şekilleniyor.
Konusu:
Makinist olan Etienne şefini tokatladığından dolayı işinden kovulmuştur. Fransa'nın kuzeyinde kendine iş aramak için gelen ana karakter umduğu gibi iş bulamaz. Madencilerin çalıştığı bu bölgede o da bir madenci olarak mecburen çalışmaya başlar.
Madencilerin zorlu çalışma koşullarını, sefalet, açlıkla boğuşan hayatlarını yazar öyle gözler önüne seriyor ki gözünüzde canlandırmamak mümkün değil.
Maden işçileri bir taraftan zorlu çalışma koşullarıyla boğuşurken diğer taraftan ailelerin yoksulluğu, sefaleti en uç noktadadır. Ne kadar bu şartlar onları zorlasa da kanıksamışlardır bu yaşamı...Yaşamları boyunca bu koşullara aşinadırlar. Bir önceki kuşak ondan öncekiler de bu işi yapmıştır. Bu zorlu yaşamdan ne sıyrılmak ne bu yaşamı değiştirmek mümkün değildir onlar için.
Ancak dışarıdan gelen bir kişi bu durumu değiştirmek için adım atar. Bu sonradan gelen kişi bu koşulları değişirebilecek midir? Sizler gibi kitabı bitirdiğimde ben de bunu öğreneceğim....
14-Eser (1886)
15-Toprak (1887)
16-Hulya (1888)
Angelique'nin Hulyası olarak da eser basılmış.
17-Hayvanlaşan İnsan (1890)
Kitap dizisinin 17. eseri olan Hayvanlaşan İnsan aynı zamanda Yaşam ve Ölüm Arasında olarak da çevirisi bulunuyor.
18 -Para (1891)
19- Yıkılış (1892)
20- Doktor Pascal (1893):
Serinin son kitabı.
1-Rougonların Yükselişi (Rougonlar'ın Serveti-1871):
Yirmi kitaptan oluşan dizinin ilki. Rougon ve Macquart ailesi bu romanda yolları kesişir.
2-Tazı Payı (1971-1972):
Araştırmalarıma göre kitabın diğer isimleri: Aşk Bitmesin, Oyun Bitti
3-Parisin Göbeği (Paris'in Karnı- 1873):
Rougon-Macquart serisinin 3. kitabı. Paris'in Karnı olarak da eser basılmış.
4-Palassans Papazı (1874)
5-Rahip Mouret'in Günahı (1875)
6- Ekselansları Euegene Rougon (1976)
7-Meyhane (1877):

Rougon- Macquart serinin 7. kitabı...
Meyhane adlı roman Sokaktaki Kız ve Sen Bir Melektin olarak basımları da karşınıza çıkabilir.
İnternette bu kitabı okuyanların yorumlarına göz attığımda biraz sıkıldıkları yönünde yazmışlar. Kitapta her şey en kötü haliyle anlatıldığı için karamsarlığın etkisinde kalmak muhtemel. Bu kitabı okuyup okumama konusunda kararsız kaldım.
Bazı yorumlar ise anlatılanlar insanı çarpsa da bu karamsar atmosferin etkisine rağmen kitabı çok beğendiklerini ifade etmişler.
Fakir, yoksul işçi sınıfın yaşadığı bir mahallede bir ailenin sorunlarını göz önüne seren bir kitap.
Yazar Meyhane adlı eserini ilk kez bir gazetede yayımladığında çok fazla eleştirilere maruz kalmış. Bu nedenle de yazar bir açıklama gereği duymuş. Bu eserin kitaplarının içinde en temizi olduğunu ifade etmiş. Kendini savunmayacağını çünkü zaten kitabım beni savunacaktır, demiş.
İçkinin ve tembelliğin sonucu yıkıma doğru giden işçi bir aileyi konu alan bu kitap için yazar aynı zamanda halkın kokusunu yansıtan bir eser olduğunu, gerçeği olduğu gibi yansıttığını kitabın önsözünde açıklamış. Emile Zola romandaki kişilerin kötü insanlar olmadığını, sadece bilgisizliğin ve zorlu yaşamın çetinliği onlarda bozulmalara neden olduğunu eklemiş.
Yayımlandığı yıllarda olumsuz eleştirilere maruz kalmış bu kitap günümüzde Emile Zola'nın baş yapıtlarından biri olarak kabul edilen bir dünya klasiğidir.
Bu kitabı okuduğumda neden bu kadar tepki çekmiş ki dedim, olası fakir bir mahalle ve orada yaşayanlar olarak değerlendirmiştim; ancak romanın ortalarına doğru işler değişiyor...
Meyhane adlı eserde Jervez iki çocuğuyla ortada kalır. Nikahsız olduğu eşi onları terk etmiştir. Çalışarak çocuklarına bakan Jervez ikinci bir evlilik yapar. Bir kızı olur. Adını Nana koyarlar. İlk eşinden olan iki çocuğundan birinin ismi Ettienne'dir. Bu iki çocuk diğer kitapların ana karakterleri olacaktırlar. Bu roman ise Jervez'in etrafında şekillenir.
Etinenne Germinal'de; Nana ise yine aynı isimli kitapta kendi hikayeleriyle karşımıza çıkıyorlar.
8-Bir Aşk Sayfası (1978):
Kitap Bir Aşk Hikayesi başlığıyla da çevirisi bulunuyor.
Uzun betimlemelerin yer aldığı yasak aşk temalı bir eser.
9-Nana (1880):

Serinin 9. kitabı Nana; Paris Yaşamı olarak da basımı mevcut.
Nana'nın çocukluğuna ve genç kızlığına Meyhane adlı kitapta yer vermiştir yazar. Bu nedenle bu romandan biraz bahsetmem gerektiğini düşünüyorum.
Meyhane adlı kitapta Nana'nın annesi Jervez ana karakter olarak karşımıza çıkar. Jervez ikinci evliliğini yapmış ve o evlilikten Nana adlı bir kızı olur. Nana'nın çocukluğuna zaman zaman tanık oluyoruz bu kitapta. Genç bir kız olunca evden kaçar ve onu meyhanelerde dans ederken ya da biriyle dolaşırken görenler olur, mahallede adı çıkmıştır. Annesi ve babası onu geri getirmeye çalışsalarda pek başarılı olamazlar ve artık bu duruma da alışırlar.
Kitabın sonlarına doğru Nana'nın seçtiği yol artık açıkça bellidir.
Kısaca Meyhane annesi Jervez'in; bu roman ise Nana'nın hikayesidir.
Gelelim baş karakterimizle aynı adı taşıyan kitaba; Nana'nın sesi, rol yeteneği olmamasına rağmen tiyatroda sahneye çıkar. Onda farklı bir özellik vardır. Kabiliyeti olmamasına rağmen seyircileri etkilemeyi başarmıştır. Roman onun bu ilk tiyatro sahne deneyimiyle başlar.
Bu eserde Paris'in üst sınıf asil erkeklerin gözdesi Nana vardır. Birlikte olduğu üst tabakadan erkeklerin paralarıyla geçimini sürdürmektedir. Aslında pek de geçindiği söylenemez. Borçlular her seferinde kapısına dayanır.
Kitabın yarısına kadar Nana hayatından memnun birkaç erkeği birden idare edebilen, canı sıkılınca başından defeden güçlü bir karakter olarak karşımıza çıkıyor. Ancak romanın ilerleyen sayfalarında her şey değişmeye, ana karakterin sıradan biriyle yaşamaya başlamasıyla zor dönemler onun için başlar. Ancak bir süre sonra bu zorluk içinde geçen yaşamı da geride bırakarak şaşalı, zengin bir hayatı tekrar elde etmeyi, popüler olmayı başarır.
10-Apartman (1882):
Erkekler ve Kadınlar ismiyle de çevirisi bulunan bu roman Rougon-Macquart dizisinin 10 kitabıdır. Meyhane ve Germinal eserlerinde yazar alt sınıfın yaşamını ele alırken, bu eserinde ise kent soyluların gerçek yüzlerini ortaya koyar. Oldukça akıcı bir dile sahip bu kitap yeni yeni başlayan apartman yaşamını konu almaktadır.
Bir dipnot: Yazarın bu eseri müstehcenlik ve aşağılama içermesi nedeniyle yayımlandığı dönemde bayağı tartışmalara neden olmuş ve davalar açılmış.
11-Kadınların Cenneti (1883):

Paris Yıldızı- Kadınların Mutluluğu-Paris Mutluluğu- Aşkların En Güzeli olarak da kitabın farklı isimleriyle basımları bulunuyor.
Bu kitap hakkında okuyanların çok güzel yorumlarıyla karşılaşınca bu eseri de okumaya karar verdim.
Üç kardeş babaları ölünce Paris'e amcalarının yanına giderler. Amcaları ise küçük bir magaza işletmektedir. Karşısında Kadınların Cenneti adlı büyük ve çok iyi iş yapan rakip bir magaza vardır. Üç kardeşten en büyüğü Denise'i bu mağaza oldukça etkilemiştir bir tesadüf eseri oradan iş teklifi alır. Amcası ve ailesi o mağaza hakkında olumsuz görüşlerini ifade ederek kızın orada çalışmasını engellemek isteseler de yine de son kararı ona bırakırlar...Denise bu büyük mağazada çalışmaya başlar.
Bir taraftan çalışma arkadaşlarının kötü muameleleri diğer taraftan kardeşlerine para göndermesi ve tabii kendi ihtiyaçları derken oldukça zorlanır Denise...Kadınların Cenneti adlı mağaza, müşterileri ve çalışanları etrafında dönen bir hikaye...
12-Yaşama Sevinci (1884):
Birleşen Ruhlar-Yaşama Zevki olarak diğer iki farklı isimde de yayımlanmış.
Bu kitapla ilgili yorumlar güzel.

Emile Zola'nın en iyi ve en bilinen eseri olan Germinal'i yalnızca okumayı düşünüyordum.
Yazarın bu kitabını okuyup bırakacaktım, ancak Rougon Macquart roman dizisini anlamak adına onun en iyi diğer kitaplarını da okumam gerektiğini hissettim. Anlacağınız Emile Zola bir kitabıyla beni bırakmadı. Germinal bu serinin 13. kitabıdır.
Madencilerin çalışma şartlarını, yoksulluğu, sefaleti gözler önüne seren bir kitap. Maden ve madencilerin yaşamını konu alan bir kitap olarak dünya klasiklerinden Germinal ilk akla gelen romanlardan sanırım.
İlk 1885'te yayımlanmış.
Yazarın romanları arasında en sevilen eserlerinden biri olduğunu söylemem yanlış olmaz sanırım. Emile Zola kitapları okumak isteyenler için bir başlangıç olarak onun bu başyapıtını önerebilirim.
Ayrıca bu romanımızın başkahramanı olan Etienne Meyhane adlı kitapta küçük bir çocuktur ve roman Etienne'nin annesi Jervez etrafında döner. Germinal adlı eserde ise Etienne 20'li yaşlarında madencilerin yaşadığı bölgeye gelmesiyle orada yaşadıkları bize sunulur. Zola'nın kitaplarını okudukça kafamda onun eserleri yavaş yavaş şekilleniyor.
Konusu:
Makinist olan Etienne şefini tokatladığından dolayı işinden kovulmuştur. Fransa'nın kuzeyinde kendine iş aramak için gelen ana karakter umduğu gibi iş bulamaz. Madencilerin çalıştığı bu bölgede o da bir madenci olarak mecburen çalışmaya başlar.
Madencilerin zorlu çalışma koşullarını, sefalet, açlıkla boğuşan hayatlarını yazar öyle gözler önüne seriyor ki gözünüzde canlandırmamak mümkün değil.
Maden işçileri bir taraftan zorlu çalışma koşullarıyla boğuşurken diğer taraftan ailelerin yoksulluğu, sefaleti en uç noktadadır. Ne kadar bu şartlar onları zorlasa da kanıksamışlardır bu yaşamı...Yaşamları boyunca bu koşullara aşinadırlar. Bir önceki kuşak ondan öncekiler de bu işi yapmıştır. Bu zorlu yaşamdan ne sıyrılmak ne bu yaşamı değiştirmek mümkün değildir onlar için.
Ancak dışarıdan gelen bir kişi bu durumu değiştirmek için adım atar. Bu sonradan gelen kişi bu koşulları değişirebilecek midir? Sizler gibi kitabı bitirdiğimde ben de bunu öğreneceğim....
14-Eser (1886)
15-Toprak (1887)
16-Hulya (1888)
Angelique'nin Hulyası olarak da eser basılmış.
17-Hayvanlaşan İnsan (1890)
Kitap dizisinin 17. eseri olan Hayvanlaşan İnsan aynı zamanda Yaşam ve Ölüm Arasında olarak da çevirisi bulunuyor.
18 -Para (1891)
19- Yıkılış (1892)
20- Doktor Pascal (1893):
Serinin son kitabı.
Blogumun Logosunu Nasil Yaptim?
Maksat Gelisim
14:18
Blog
,
Logo Arka Planı Şeffaf Yapma
,
logo nasıl tasarlanır
,
Logo Nasıl Yapılır
,
Logo Tasarımı Nasıl Yapılır
10 yorum

Logo hazırlaması zevkli ve kolay aslında . Ancak renk seçimi, yazı tipi derken biraz insanı meşgul ediyor. Deneme yanılma yoluyla en iyiyi bulayım derken eskilerini de unuttuğunuz için en son yaptığınızı mecburen kabul etmek zorunda kalıyorsunuz.
Bu yazımda PhotoScape ile logo yapma, Pixlr.com ile arka planı şeffaf yapma konusunda izlediğim yoldan bahsettim.
Blog Logomu PhotoScape' da yaptım
Logo yapma sitelerini tek tek dolaştım. Bir de ne göreyim ücretsiz diye bildiğim birçok logo yapma siteleri ücretliye dönmüş. Benim için çok sorun olmadı bu durum tabii. Çünkü ücretsizken de çok beğendiğim logolar yapamamıştım.
Ben hızlıca deneme amaçlı logo sitelerini denerim. Karşıma ne çıkacağını önceden bilmediğim için nasıl bir şey oldğunu anlamak için hızlıca şöyle bir göz atarım. İncelemeden hemen işe girişmem. O kadar emek ver. En iyi şekilde logoyu hazırla. Saatlerce zaman harca. Bitirdiğinde karşına fiyatı şu kadar diye bir bilgi çıksın. Sanırım bir asabi olma nedeni...
Bir de şu var ücretsiz olduğu dönemlerde de çok başarılı logolar olmadığı için tüh yaaa ne güzel logo yaptım diyecek bir durumum da olmadı. Benim açımdan logo sitelerinin ücretli olmaları çok yakınmama sebep değil. Yanıltmaları ise onları ilgilendirir.
İnternet kullanıcıları zaten sitelerin yaklaşımları hakkında az çok bir fikirleri oluyor. Başarının ve marka olmanın 1. sırrı açık ve net olmak. İkincisi güvenilir olmaktan geçiyor sanırım.
Daha önce kullandığım Cooltext sitesi vardı. Halen de ücretsiz. Bu siteyi yine kullanacaktım. Ancak aklımdaki logo için bu sitede bir yol bulamadım. Ben de başka bir alternatife başvurdum. O da PhotoScape.. Biraz daha deneme yaparak işin inceliklerini az da olsa öğrendim.
Photocape'de yalnız arka planı beyaz olarak logoyu bilgisayara yüklüyor. Ne yaptıysam bir türlü çözemedim. Logo arka planı şeffaf yapma sitesi varmış. Oradan yardım alarak çok kolay şekilde bunu da yaptım. Bu siteden de bahsedeceğim yazımın sonlarına doğru.
Bu logom iyi olmuş mu, ne dersiniz? O kadar uğraştığımdan kanıksamaya başladığım için bir beğeni belirtemiyeceğim. Yalnız eskisinden daha iyi olduğunu düşünüyorum.
Blog logosu tamam derken bir de baktım bu kez tema ve logo uyumsuz.. Temam öyle bir şey ki..değişiklik yapmak çok zor. Bir gün de bu uyumsuzluğu çözerim umarım. Şu iki logodan ikincisine karar kıldım.
PhotoScape ile istediğiniz gibi logo yapma şansınız var.. Resimli ya da sadece isimle....Çok farklı, ilginç logolar bile çıkartabilirsiniz. Hayal gücünüzün ne kadar geniş olduğuna bağlı olarak istediğiniz gibi şeyler ortaya çıkarabilirsiniz.
Logo Nasıl Yapılır?
Malzemeler:
*1 adet PhotoScape (Bilgisayarınıza indirdiğimiz bir program. Daha önce indirmiştim ben)
*İstediğiniz kadar resim (Blog başlığı tasarımında resim kullanmak isteyenler için)
*1 Adet Pixlr.com (Bu sitede arka planı şeffaf yapmak için başvuracağımız site. Direkt online kullanıyorsunuz. İndirmenize gerek yok.)
Resimli logo yapma:
1-Logonuzu Sade mi Renkli mi Alırdınız?
Nasıl bir logonuzun olmasını istediğinize karar verin: Bir kararınız yoksa her rengi deneyin.Beğendiğinizi kaydedin. Ben bloğumda her yaptığım logoyu taslak olarak alt alta sıraladım. Bir arada görünce hangisinin iyi olduğunu daha kolay görebiliyorsunuz. (Not: Renkler hangi alana hitap ediyor, araştırmanızı tavsiye ederim. Renk uyumu da önemli tabii.)
2-Bloğunuzu yansıtacak bir resim belirleyin:
Logonuzda resim olmasını istiyor musunuz? Önce bir resim belirleyin. Ben pixabay.com'dan resimleri genelde indiriyorum.
Blog başlığı tasarımını nasıl yapılacağını göstermek için hem yazılı hem resimli bir örnekle bu çalışmayı göstereceğim:
Mesela moda, güzellik, makyaj ile ilgili blogunuz olduğunu düşünelim. Bununla ilgili bilgisayarımda daha önce indirdiğim bir resim vardı. Nerede kullanacağımı bilemiyordum. Fırsat bu fırsat bu yazımda kullanmalıyım dedim. Bu resim olsa olsa moda, güzellik için uygun bir resim olur dedim.
Kullanacağımız resim şu oluyor:
Bu resim kareydi. PhotoScape'da çerçeveyi daire olarak belirledim.
Aşağıdaki resimde okla gösterdiğim yerler yazınızda değişiklik yapacağınız önemli seçenekler. Onları kullanarak yazınızda ufak ancak çarpıcı değişiklikler yapabilirsiniz.
Yazı stilini belirledikten sonra Dış Çizgi -Gölge- UYGULA diyerek renk, yazı puntosunu da istediğiniz şekilde ayarladığınızda çok farklı, kendine has bir tasarım çıkartabilirsiniz.
Tasarımın Son Hali:
Bu resimdeki krem rengi tonlarını da şeffaf olmasını isterseniz sonuç:
Logo Arka Planı Şeffaf (Transparan) Yapma:
Şimdi gelelim arka planı beyaz olan logoyu şeffaf yapmaya. İnternette arka planı şeffaf yapma ile ilgili o kadar aramama rağmen bir bilgi bulamadım. Öğrendiğim tek şey PNG'nin anlamı oldu. Resimlerin arka planı şeffaf olduğunu ifade ediyormuş. Png Yapma kısaca resim arka planını saydam yapmakmış.
Youtube'da araştırdım. Zor olsa da aradığımı orada buldum.
Not: Pixlr yenilenmiş. Aşağıdaki yol eskisi için anlatılmıştı. Yenisinde yan panelde makas sembolünü tıkladığınızda arka planı silme işareti olan yıldızlı simge karşınıza çıkacaktır.
1 adım:
Google arama kutusuna Pixlr yazın. İlk çıkan siteye tıklayın.
Resimde gördüğünüz okla gösterdiğim OPEN PİXLR EDİTÖR 'ü tıklayın.
2-Adım:
Aşağıdaki gibi bir pencere açılacak.
İlk satırdaki CREATE A NEW İMAGE tıklayın.
3-Adım,
Burası önemli logonun boyutunu burada ayarlayın. çünkü arka plan ne kadar şeffaf olsa da bunu bloğuma yüklediğimde geniş bir alan kapladığını fark ettim.
Arka plan Şeffaf olması için Transparent yazan yere tik atmayı unutmayın.
NOT: Dilerseniz İngilizce dilini language yazan yerden Türkçe yapabilirsiniz.
5-Adım:
Katman sekmesinde (Layer)
Resmi katman şeklinde aç (Open image as Layer) satırına tıklayın.
Bilgisayarınızdan logonuzu ekleyin.
6-Yüklediğiniz logonuzun arka planını silmek için aşağıdaki resimdeki okla gösterdiğim işareti tıklayın.
Daha sonra resimde silmek istediğiniz arka plana tıkladığınızda (ben beyaz arka plana tıklamıştım) kenar çizgiler hareket halinde oluyor. Tek yapmanız gereken şey DELETE tuşuna basmak.

7-ADIM :
Bundan sonrası yine çok önemli.
Kaydet dediğinizde aşagıdaki resimdeki gibi pencere açılacak.
Jpeg' olarak görünen satırı PNG şeffaf yapma satırına tıklayın. Bunu yapmazsanız arka plan yine şeffaf olmuyor.
Tamam deyin, bilgisayarınıza logonuzu kaydedin.
Ücretsiz, kolay şekilde bloğunuzun logosunu oluşturabilirsiniz.
Not: Blog logomun masaüstü görünümü iyiken mobilde bulanık çıktığını fark ettim. Deneme yanılma yoluyla bir logo boyutunu belirledim.
250*103 boyutlarında arka planı ayarladığımda mobilde logo güzel duruyordu. Eğer böyle bir problem yaşarsanız bir de bu ölçülerde logo yapmayı deneyin.
Logo Arka Planı Şeffaf (Transparan) Yapma:
Şimdi gelelim arka planı beyaz olan logoyu şeffaf yapmaya. İnternette arka planı şeffaf yapma ile ilgili o kadar aramama rağmen bir bilgi bulamadım. Öğrendiğim tek şey PNG'nin anlamı oldu. Resimlerin arka planı şeffaf olduğunu ifade ediyormuş. Png Yapma kısaca resim arka planını saydam yapmakmış.
Youtube'da araştırdım. Zor olsa da aradığımı orada buldum.
Not: Pixlr yenilenmiş. Aşağıdaki yol eskisi için anlatılmıştı. Yenisinde yan panelde makas sembolünü tıkladığınızda arka planı silme işareti olan yıldızlı simge karşınıza çıkacaktır.
1 adım:
Google arama kutusuna Pixlr yazın. İlk çıkan siteye tıklayın.
Resimde gördüğünüz okla gösterdiğim OPEN PİXLR EDİTÖR 'ü tıklayın.
2-Adım:
Aşağıdaki gibi bir pencere açılacak.
İlk satırdaki CREATE A NEW İMAGE tıklayın.
3-Adım,
Burası önemli logonun boyutunu burada ayarlayın. çünkü arka plan ne kadar şeffaf olsa da bunu bloğuma yüklediğimde geniş bir alan kapladığını fark ettim.
Arka plan Şeffaf olması için Transparent yazan yere tik atmayı unutmayın.
NOT: Dilerseniz İngilizce dilini language yazan yerden Türkçe yapabilirsiniz.
Katman sekmesinde (Layer)
Resmi katman şeklinde aç (Open image as Layer) satırına tıklayın.
Bilgisayarınızdan logonuzu ekleyin.
6-Yüklediğiniz logonuzun arka planını silmek için aşağıdaki resimdeki okla gösterdiğim işareti tıklayın.
Daha sonra resimde silmek istediğiniz arka plana tıkladığınızda (ben beyaz arka plana tıklamıştım) kenar çizgiler hareket halinde oluyor. Tek yapmanız gereken şey DELETE tuşuna basmak.
Bu kadar. Beyaz arka plan silinecektir.
7-ADIM :
Bundan sonrası yine çok önemli.
Kaydet dediğinizde aşagıdaki resimdeki gibi pencere açılacak.
Jpeg' olarak görünen satırı PNG şeffaf yapma satırına tıklayın. Bunu yapmazsanız arka plan yine şeffaf olmuyor.
Tamam deyin, bilgisayarınıza logonuzu kaydedin.
Ücretsiz, kolay şekilde bloğunuzun logosunu oluşturabilirsiniz.
Not: Blog logomun masaüstü görünümü iyiken mobilde bulanık çıktığını fark ettim. Deneme yanılma yoluyla bir logo boyutunu belirledim.
250*103 boyutlarında arka planı ayarladığımda mobilde logo güzel duruyordu. Eğer böyle bir problem yaşarsanız bir de bu ölçülerde logo yapmayı deneyin.
Nobel Odullu Yazarlar ve Kitaplari
Yalnız Nobel Edebiyat Ödülü bazı yazarlar için şu kitabından dolayı verildi gibi bir niteleme kullanılırken bazı diğer yazarlar içinse kitaplarında şu özellikler kullandığı ya da yenilikler getirdiği ...gibi genel bir çerçevede verildiği edindiğim izlenimlerim arasında.
Nobel edebiyatı kazanmış çok fazla yazar var aslında. Ben belli başlı Nobel ödülü kazanmış yazarlara yer verdim.
Yazarların ödül alma gerekçelerini de buraya alıntı içinde ekledim. Nobel Ödüllü kitaplar da böylece bu alıntılardan fark edilebilir...
Kimi yazarlar belirttiğim gibi kitaplarından dolayı, kimileri de yazarlıktaki öne çıkan özelliklerinden, kazandırdıkları yeniliklerinden dolayı almışlar.
1-Kazuo İshiguro: (2017)
Japon asıllı İngiliz yazar geçen sene edebiyat alanında ödüle hak kazandı. Tabii benim gibi birçok
kişi bu ismi duyunca pek şaşırmadığını düşünüyorum. Kitapla biraz haşır neşir olan kişilerin tanıdığı, uzaktan yakından bildiği bir isim.
2017 yılında yazarın Nobel Edebiyat ödülü kazandığını duyunca Beni Asla Bırakma kitabını okuduğumu anımsadım. Şimdiler de onun Günden Kalanlar adlı kitabını okuyorum. Yazarın ilk romanı Uzak Tepeler kitabı hakkında olumlu yorumlarla karşılaştığım için okumayı düşündüğüm eserler arasına girdi.
Kazuo İshiguro'nın yazma süreci ile ilgili daha önce edindiğim bir bilgi dikkatimi çekmişti; yazarın roman yazmadan önce iki yıl boyunca araştırdığını bir yıl da kitabını yazmaya ayırdığını öğrenmiştim. Yazarların kitap yazmadan önce araştırma süreci olduğunu yeni yeni öğreniyorum.
Yazarın Ödülü Kazanma Gerekçesi:
''Büyük duygusal güce sahip romanlarında dünyayla kurduğumuz ilişkiye dair yanıltıcı hislerimizin altındaki uçurumu ortaya çıkardığı için''
Yazarın Kitapları:
Uzak Tepeler (1982)
Değişen Dünyada Bir Sanatçı (1986)
Günden Kalanlar (1989)
Avunamayanlar (1995)
Çocukluğumu Ararken
Beni Asla Bırakma (2005)
Gömülü Dev (2015)
2-Gabriel Garcia Marquz (1982):

Yazarın en sevdiğim kitabı Kırmızı Pazartesi'dir. Kolombiyalı yazarın büyülü gerçeklik türünde ifade edildiği Yüzyıllık Yalnızlık adlı kitap yazarın en önemli başyapıtlarından biri sayılır...
Bu romana aşırı hayran olanlar bir de kitabı sevemeyenler olarak iki kesim olsa da eser edebiyat alanında önemli bir yer edinmiştir.
Gabriel Carcia Marquz'a ödül verilme gerekçesi:
"Fantastik ve gerçekçi yazımın bir arada bulunduğu hayal gücünün zengin dünyasından oluşmuş, bir kıtanın hayatı ve ihtilaflarını yansıtan, romanları ve kısa öyküleri için''
Başlıca Eserleri:
Yaprak Fırtınası (1955)
Albaya Mektup Yok (1961)
Yüzyıllık Yalnızlık (1967)
Kırmızı Pazartesi (1981)
Kolera Günlerinde Aşk (1985)
O iki Gezici Öykü (1992)
3-Rabindranath Tagore (1913):
Hint yazarın Gora adlı kitabını okumuştum. Eğer İngiliz Viktorya dönemi yazarların kitaplarını
seviyorsanız Hint versiyonu Gora kitabını da çok seveceksiniz.
Ödülü Kazanmasındaki Gerekçe:
"Mükemmel yeteneği ile, batı edebiyatının bir parçası olan kendi İngilizce kelimeleriyle ifade ettiği şiirsel görüşü yoluyla son derece hisli, taze ve güzel dizeleri için" Bazı Kitapları: Gora (1910) Bahçıvan Aşka Çağrı Büyüyen Ay |
4-Knut Hamsun (1920):

Yazara Nobel'i kazandıran eserin Dünya Nimeti adlı roman olduğunu ödülü kazanma gerekçesini okuduğumda öğrendim. Bu kitap hakkında yazılan yorumlar oldukça iyi, Nobel ödüllü bir kitap olması da bu eserin okuyacağım kitaplar arasına girmesine neden oldu...
Gerekçe:
''Dünya Nimeti veya Toprak Yeşerince adlı muazzam çalışması nedeniyle''
Başlıca Kitapları:
Açlık (1890)
Pan (1894)
Dünya Nimeti (1917)
5-Andre Gide (1947) :

Yazarın en ünlü eserlerinden biri de Kadınlar Okulu. Okumayı düşündüğüm kitaplarından biri olduğunu söyleyebilirim.
Gerekçe:
"Korkusuz bir hakikat sevdası ve keskin psikolojik anlayışı ile sunduğu insan sorunları ve durumları hakkındaki, kapsamlı ve sanatsal olarak kaydadeğer yazıları için''
Eserlerinden Bazıları:
Ayrı Yol (1902)
Dar Kapı (1909)
Pastorel Senfoni (1919)
İsabelle (1911)
Kalpazanlar (1925)
Kadınlar Okulu
6-Albert Camus (1957)

Nobel Ödülü kazanan en genç yazardır. Yabancı adlı eserini okumuştum. Okumayan da kalmamıştır sanırım.
Gerekçe:
"İnsan vicdanının sorularını akıllı bir ağırbaşlılıkla aydınlattığı, önemli ebedi üretimleri için"
En Önemli Eserleri:
Yabancı
Veba
Düşüş
7-John Steinbeck:(1962)
ABD'li yazarın Fareler ve İnsanlar ve İnci kitaplarını okumuş ve beğenmiştim. Nedense bu yazarın Nobel alması tartışmalara yol açmış zamanında. Yazarın okuduğum iki kitabı da kaliteli bana göre...Nobel almaması için bir neden göremiyorum...
Gerekçe:
"Sempatik mizahın ve sosyal keskin algının kombinasyonu, gerçekçi ve yaratıcı yazıları için''
En Temel Eserleri:
Bitmeyen Kavga (1936)
Fareler ve İnsanlar (1937)
Gazap Üzümleri (1939)
İnci (1947)
8-William Goldbing:(1983)
İngiliz yazar Goldbing'in Sineklerin Tanrısı kitabı en bilinen eseri. Bu yazarın diğer kitaplarını hiç bilmediğimin farkına vardım. Bu yazı vesilesiyle araştırdım.

Gerekçe:
"İnsan vicdanının sorularını akıllı bir ağırbaşlılıkla aydınlattığı, önemli ebedi üretimleri için"
En Önemli Eserleri:
Yabancı
Veba
Düşüş
7-John Steinbeck:(1962)
ABD'li yazarın Fareler ve İnsanlar ve İnci kitaplarını okumuş ve beğenmiştim. Nedense bu yazarın Nobel alması tartışmalara yol açmış zamanında. Yazarın okuduğum iki kitabı da kaliteli bana göre...Nobel almaması için bir neden göremiyorum...
Gerekçe:
"Sempatik mizahın ve sosyal keskin algının kombinasyonu, gerçekçi ve yaratıcı yazıları için''
En Temel Eserleri:
Bitmeyen Kavga (1936)
Fareler ve İnsanlar (1937)
Gazap Üzümleri (1939)
İnci (1947)
8-William Goldbing:(1983)
İngiliz yazar Goldbing'in Sineklerin Tanrısı kitabı en bilinen eseri. Bu yazarın diğer kitaplarını hiç bilmediğimin farkına vardım. Bu yazı vesilesiyle araştırdım.
Gerekçe:
''Günümüz dünyası insanının durumunu aydınlatan; yazılarının çeşitliliği, gerçekçi anlatı sanatının açıklığı ve hayali yazılarının evrenselliği ile karakterize romanları için''
Yazarın Eserleri:
Sineklerin Tanrısı
Kule
Piramit
Serbest Düşüş
9-Ellias Canette (1981):
Gerekçe:
"Sanatsal gücün ve düşüncelerin zenginliği, ve geniş bakış açısıyla karakterize yazıları için" Yazarın En Bilinen Eseri: Körleşme |
Toni Morison (1993)

Kitapları seçerken mümkün olduğunca beni olumlu etkileyecek türden seçmeyi tercih ediyorum. Maalesef ne kadar uzak kalmaya çalışsam da yeterince dehşet verici haberlere maruz kalıyoruz bir de okuduğum kitapların sarsıcı olmasını istemiyorum. Neyse okudum bir kere...
Yazarın Sevilen romanı en meşhur eseri. Maalesef Mavi Göz romanından sonra yazarın kitaplarından kaçındığımı söyleyebilirim.
Gerekçe:
"Amerikan gerçeğinin önemli bir yönüne hayat veren, şiirsel ifadeler ve hayal gücü ile karakterize romanları için" |
Heinrich Böll (1972 ):

Cüce ile Bebek adlı kitabını okumuştum.
Ödül verilme gerekçesi:
"Onun zamanındaki geniş bakış açısı ve hassas bir beceriyle karakterize Alman edebiyatının yenilenmesine katkıda bulunan yazıları için"
Yazarın Bazı Kitapları:
Babasız Evler (1954)
Ve O Hiçbir şey Demedi (1954)
İlk Yılların Ekmeği (1955)
İrlanda Güncesi (1957)
Cüce ile Bebek
Palyaço (1963)
Fotografta Kadın da Vardı (1971)
Jean Paul Satre (1964):
Felsefik tarzda yazdığını düşündüğüm için yine okumaktan kaçındığım yazarlardan. Keşke felsefe dersleri gördüğümüz zamanlarda onun kitaplarını okusaydım diyorum.
Jean Paul Sartre deyince aklıma hep Albert Camus gelir; Albert Camus deyince de Sartre. Aynı dönemde yaşamış, aynı ülkenin vatandaşı olmaları bunda büyük etken sanırım.
Aynı yıllarda yaşamış olan bu ikili aynı zamanda iyi arkadaşlarmış. Daha sonra araları açılmış tabii...
Fransız yazar Sartre, Nobel ödülünü reddetmiş. Reddetme nedeni açıklayan mektup internette karşıma çıkınca göz atma fırsatı buldum. Açıkçası sert bir üslupla yazılmış bir mektup beklerken; oldukça naif, iyi düşüncelerle yazılmış bir içerikle karşılaştım.
Ödülün Verilme Gerekçesi:
"Zengin fikirlerle ve gerçeği arayış ve özgürlük ruhu ile dolu, geniş kapsamlı etki gösteren eserleri için"
Başlıca Eserleri:
Bulantı
Duvar

Alman yazarın önemli eserlerinden biri olan Büyülü Dağ adlı yapıtını okumayı her düşündüğümde okunması zor bir kitap olduğuna dair yorumlarla karşılaştım. Okumaktan vazgeçtim.
Zihnen en güçlü hissettiğim bir zamanda tüm zor okunan kitaplara el atmayı düşünüyorum. Bu ne zaman olur, bilemiyorum. Tabii o kadar okunacak kitap varken zor okunan eserlere sıra geleceğini de pek sanmıyorum.
Gerekçe:
"Başlıca, çağdaş edebi çalışmaların klasiklerinden biri olarak tanınan, fevkalade romanı Buddenbrooks (Buddenbrooks Ailesi ) nedeniyle''
Temel Eserleri:
Efendi ile Köpeği (1919)
Zor Saat
Büyülü Dağ (1924)
Değişen Kafalar
Doktor Faustus (1947)
Buddenbrooks Ailesi(1901)
Venedikte Ölüm (1912)
Zor Saat
Büyülü Dağ (1924)
Değişen Kafalar
Doktor Faustus (1947)
Jose Saramago (1998):
Portekizli yazar 1998 yılında Nobel'in sahibi olmuştur. Yazarın kitaplarını bir türlü okumaya başlayamadım.
Özellikle Körlük romanı ile ilgili o kadar iyi yorumlarla karşılaşmış olsam da okumak pek içimden gelmedi maalesef. Nokta ve virgülden başka noktalama işareti kullanmayan ve cümleleri uzun tutan bir yazar olarak namını duymam bunda büyük etken sanırım.
Ancak muzip yazdığı ile ilgili bilgilerle karşılaşınca yazarın kitaplarına karşı bir sempatim oluştu. Bu liste hazırlama işi bana Jose Saramago'yu kazandırdı diyebilirim.
Nobel Verilme Gerekçesi:
"Bizim, aldatıcı gerçekliği sürekli olarak bir kez daha kavrayabilmemizi sağlayan; hayal gücü, merhamet ve ironi ile oluşturduğu kıssaları için''
Yazarın Başlıca Eserleri:
Körlük
Ölüm Bir Varmış Bir Yokmuş
Görmek
Magara
Umut Tarlaları
Ressamın El Kitabı
Küçük Anılar
Yitik Adamın Öyküsü
Suların Sessizliği
Filin Yolculuğu
Bütün İsimler
Mızraklar
Ölümlü Nesneler
Kabil
Kabil
Kaydol:
Kayıtlar
(
Atom
)
14 yorum :
Yorum Gönder