Sayfa Başına Dön

Kaizen Yolu: Değişim için Küçük Bir Adım

Hiç yorum yok
kaizen yolu kitap
Herkes hayatında muhakkak bir değişim olsun ister. Bilgi her yerde.. Her şeyi de biliyoruz...Ancak  yine de hayatımız aynı yerde aynı şekilde devam ediyor. Birileri hayatını değiştirebilirken neden biz hayatımızı değiştiremiyoruz? İşte bu konuda yardımcı olabilecek en güzel kitaplardan biri; ''Kaizen Yolu''  

Kitabın yazarı ise : Robert Maurer ''Kaizen Yolu'' adlı kitabı almışlığım 2005 yıllarına dayanır.  O zamandan beri kitabın kapak resmi ve anlattığı yöntem zihnimin bir köşesinde durur. Bu kitap benim için önemliler arasında.

Kaizen in kelime anlamı: Japonca da kai; değişim; zen  ise daha iyi anlamına geliyormuş.

''Kaizen Yolu'' adlı kitabın felsefesi kısaca şudur;
Değişmek için küçük adımlar atın. Değişim her zaman korkutucudur. Her yeni bir şey için harekete geçtiğimizde beynimizin bir bölgesinde yer alan amigdalanın bu değişikliğe karşı korku ya da direnç mekanizmasını ortaya çıkardığından bahseder kitap.

Amacımız bu amigdalayı uyandırmadan bir şeyler yapmak. Yani küçük, minik adımlarla bir iyileştirme yaptığımızda direnç ya da korku mekanizması harekete geçmeyecektir. Çünkü korkulacak kadar büyük bir değişimin peşinde değiliz. En azından yolun başındayken...

 Yavaş yavaş, küçük küçük iyileştirmeler bu bölgeyi uyandırmadan yaptığımızda bu yeniliklere belli bir süre sonra beynimiz alışacaktır. Kitapta yer alan bu konuda çok güzel iki örnekten yola çıkarak biraz bahsetmem yararlı olacağı kanısındayım.

   *Eviniz çok mu dağınık? Evi temizlemek, toparlamak gözünüzde çok büyüyor, bir türlü harekete geçemiyor musunuz?

 Bunun için yazar şunu öneriyor masadan sadece tek bir kağıdı kaldırın. Böylece amigdala bölgesini uyandırmadan ufak bir iyileştirme yapmış oluyorsunuz. Her seferinde sadece bir şeyi kaldırmakla bir süre sonra büyük bir yol kat etmiş olacağınızı göreceksiniz.

 *Yazar kilo sorunu olan bir kadına sadece televizyon karşısında bir dakika yürümesini öneriyor.
Siz de yürüyüş, egzersiz gibi bir hedefiniz varsa; yapabileceğiniz bir süre belirleyin. Öyle küçük olsun ki sizi korkutmasın.

 Örneğin 3dk. belirlediniz. Tv karsısında sadece 3 dakika yürüyüş yapın. Bir hafta sonra yine yapabileceğiniz bir süreye çıkartın. Mesela 5 dakika. Bu beş dakika yürüyüşü bir hafta deneyin. Diğer hafta on dakika derken otuz dakika süreye ulaştığınızda yürüyüş yapmak sizin için zor olmayacaktır.
kaizen yolu değişim için

 *Örneğin benim günde 1000 kelime yazı yazma gibi bir hedefim vardı. İki gün bunu
uygulayabiliyorken üçüncü gün yazamadığımı fark ettim. Bir dirençle karşılaşıyordum.

Ben de şöyle bir yol izledim. Yazmaya önce 100 kelimeyle başladım. 30 gün sonra 150 kelimeye çıkardım. 1 ay sonra da 200 kelimeye ulaştım. Şu an 200 kelime yazıyorum. Bir ay dolduğunda 250 kelimeye çıkaracağım yazımı...

Konu sıkıntısı da çekmiyorum. Beynim bu duruma öyle alışmış ki...Elime defteri aldığımda okuduğum kitap hakkında yorum yapıyorum. Rüyalarımı yazıyorum. Okuduğum bir yazıyla ilgili fikirlerimi aktarıyorum...
 
Bunun yanında benim uzun yıllardır uyguladığım bir yöntemim daha var;
kaizen yolu değişim için
  Bir kareli spiral deftere, uyguladığım aktiviteleri yan yana yazıyorum.  O gün uygulamamı bitirdikten sonra altına artı(+) işareti koyuyorum.

 O deftere baktığımda neyi yapıp neyi yapmadığımı görmek açısından yardımcı oluyor. Böylece unutma gibi sorunum  da olmuyor.

Kaizen Yolu bir değişim karşısında direnç ya da korku uyandırmadan harekete geçmemiz için güzel tavsiyeleri olan bir kitap.

    Bu yöntemi birçok konuda uygulayabilirsiniz: Kitap okuma alışkanlığı kazanmak, para biriktirmek,sağlıklı beslenme, ders çalışmak, İngilizce öğrenmek gibi...


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

Her Çocuk Özeldir; Eğitici ve Öğretici bir Film

Hiç yorum yok
her çocuk özeldir film

    ''Her Çocuk Özeldir'', bir Aamir Khan filmi...

    Son zamanlarda Aamir Khan filmlerine sarmış durumdayım.

Onun hem yönetmenlik hem de oyunculuk yaptığı izlediğim ilk  filmi  ''Her Çocuk Özeldir''e değinmek istiyorum.

    Öğretici ve eğitici olması açısından hem öğretmelere hem ailelere çok şey katacağını düşündüğüm filmlerden...

Aynı zamanda  bu film okullarda öğretmenler tarafından öğrencilere izletildiği yönünde internette yorumlarla da  karşılaştığımı belirteyim.
                                            
              Filmin Konusu: Okumakta ve yazmakta güçlük çeken bir çocuğun özel ve okul hayatındaki  başarısızlığı   babası tarafından  yatılı bir okula gönderilmesine neden olur.

     Küçük çocuğun kalbi dışlanmanın ve cezalandırmanın verdiği ağırlığa daha fazla dayanamaz,
her çocuk özeldir film
 hayata küser.

   Tam hayata küstüğü bu zamanlarda okula geçici olarak gönderilen bir resim öğretmeninin  bu küçücük çocuğun hayatının nasıl değiştirdiğine tanık oluyoruz.
                                     
     Filmde çocukla aynı sorunu yaşayan dahilerin isimlerini de öğreniyoruz. Edison bunlardan biri.

  Edisonun hayatıyla ilgili hikayesine  daha önce internette rastlamıştım. Bu filmle paralellik gösterdiği  için bu yazıyı da aşağıya eklemeyi uygun gördüm.

    Filmde bir öğretmenin bir öğrencinin hayatını değiştirdiğine tanık olurken; gelin şimdi Edisonun hayatını değiştiren kimmiş öğrenelim: 

    Edison bir gün eve geldiğinde annesine bir kağıt vermiş. ve ''Bu kağıdı öğretmenim verdi ve sadece sana vermemi tembihledi,'' demiş.

her çocuk özeldir film
   Annesi kağıdı gözyaşları içinde  oğluna sesli olarak okumuş;

  ''Oğlunuz bir dahi . Bu okul onun için çok küçük ve onu eğitecek yeterlilikte öğretmenimiz yok, lütfen onu kendininiz eğitin.''

    Aradan uzun yıllar geçtikten sonra Edison un annesi vefat ettiğinde o artık yüzyılın en büyük bilim adamlarından biriymiş ve bir gün eski aile eşyalarını karıştırırken birden bir çekmecenin köşesinde katlı halde bir kağıt bulmuş ve alıp onu açmış.


    Kağıtta;  ''oğlunuz, 'şaşkın' (akıl hastası) bir çocuktur. Artık kendisinin okula gelmesinie izin vermiyoruz...'' yazılıymış.

    Edison saatlerce ağladıktan sonra günlüğüne şu satırları yazmış; ''Thomas Alva Edison, kahraman bir anne tarafından, yüzyılın dahisi haline getirilmiş, 'şaşkın' bir çocuktu.''


    Bu filmden ve Edisonla ilgili yazıdan sonra benim söyleyebileceğim tek şey;  hayatımıza böyle dokunacak kişilerin karşımıza çıkması dileğiyle...

Not: Bundan sonra yazacaklarımın filmin içeriğiyle ilgili ;


   Filmde sözü edilen öğrenme bozukluğunun (disleksi)  belirtileri ile ilgili internette çok fazla kaynak olmasına rağmen bu durumda nasıl bir metod izlenmesi gerektiği ile ilgili yeterli bir bilgiye ulaşamadım.

Filmdeki bilgileri göz önüne aldığımda: 

Disleksi sorunu için neler yapılması gerektiği ile ilgili  öğretmenin izlediği yol şöyle:

Öğretmen okul müdüründen bir süreliğine  iki şey için izin alır;

1-Öğrencinin bozuk yazılarının ve imla hatalarının bir süre görmezden gelinmesi,

2- Yazılı sınav yerine sözlü sınav yapılması...

Ve öğretmen öğrencisine özel bir zaman ayırıp onu çalıştırır.

Görsel, işitsel ve dokunsal olmak üzere bu üç durumu göz önüne alarak öğrenme yöntemleri kullanılır:

 -Kumun üzerinde parmakla harfler çizilip yüksek sesle tekrar edilmesi,

her çocuk özeldir film
 -Oyun hamuruyla, sulu boyayla ayırt etmekte zorlanılan  harflerin oluşturulması,

 -Merdivenlere rakamlar yazılarak öğretmenin söylediklerini öğrencinin bu merdivenlere   çıkarak ya da inerek bu rakamları bulması, 

-Öğrenci bir ses kaydını dinlerken aynı zamanda duyduklarını kitaptan takip etmesi ve  yüksek sesle tekrar etmesi gibi...


    Böyle birçok yöntem uygulayarak öğrencinin yazma ve okumayı öğrenmesine yardımcı olduğunu   filmde görüyoruz

Ben şöyle bir kanaat getirdim: 

   Öğrenme sadece zihinsel değil  aynı zamanda fiziksel bir aktiviteye dönüştürüldüğünde ancak başarılı bir sonuca ulaşabiliriz...



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder