Sayfa Başına Dön

Şatodaki Kadın (Anne Bronte)

Hiç yorum yok
şatodaki kadın
Bronte kardeşlerden en küçüğü olan Anne Bronte merak ettiğim yazarlardan biriydi. Sonunda Şatodaki Kadın adlı kitabını okudum.  Daha önce en büyük kardeş Carlotte Bronte'nin Jane Eyre'sini, Ortanca kardeşin Emily Bronte'nin Uğultulu Tepeler'ini okumuştum. Anne Bronte henüz 29 yaşındayken hayata gözlerini yummuş. Bu kısacık hayatına iki kitap sığdırmış.

Yazdığı ilk roman ise Agnes Grey. Bu eserini de okumayı çok isterim. Bu üç kız kardeşin ortak noktaları sadece yazar olmaları değil aynı zamanda çok genç yaşlarda hastalık nedeniyle vefat etmeleri.

Tabii bu üç kardeşin bir de içkiye düşkün bir abileri vardır. Anne Bronte abisinin bu içler acısı hallerinden etkilenerek   Şatodaki Kadın adlı romanındaki bir karakteri oluşturduğu  yönünde bilgiler kitabın önsözünde belirtilmiş.

  Roman, ana karakter Gilbert'ın yakın dostuna yazdığı mektuplardan oluşuyor. Öyle mektup
 olarak yazılmış gibi görünse de baş kahramanımızın yaşadıklarını gayet net şekilde ifade ettiği mektuplar. Romanın belli bir yerinde olaylar daha da gizemli bir hale dönüşüyor..

Ve bu gizemin ardındaki gerçekleri artık açıklaması gerektiğine inanan ana karakter Helen, günlüklerini Gilbert'e verir.Ve gizemli karakterimiz Helen'in hayatındaki gizi her şeyiyle bu günlüklerden öğreniyoruz.

Bu romanı okuduğunuzda Jane Auste'ın kitaplarındaki o partileri, evlilikleri, gezmeleri, yaşam biçiminini, gelenekleri, asilliği, saygıyı görebilirsiniz. Ancak yazar Jane Austen gibi yaşamın
 sadece şaşaalı,  güzel tarafını yansıtmamış. O görünürde saygılı, asilliğin arka planındaki aldatmaları, ahlaksızlığı, küfürleri de tüm gerçekliğiyle sunmuş.

Bu romanda kadın  karakterin evli ve çocuklu olması sanırım bu romanın diğer kardeşlerin kitaplarından biraz daha geride kalmasına neden olmuş gibi geliyor.

Kitapta Aşk ve Gurur'daki Darc gibi bir karakter yok. Ya da Jane Eyre kitabındaki gibi
 karizmatik bir erkek baş karakter de. Şatodaki Kadın adlı romanda  maalesef eğlenceye,
içki, kumar, aldatmaya meyilli olup birbirine bu yönde baskı yapan  bir grup arkadaş ve sessiz,
 deli divane aşık biri olan  Gilbert var.

Kadın karekterimiz ne kadar  erdemli sadık olsa da, doğru davransa da sonuçta evli olması Aşk
 ve Gurur'daki gibi imrenilecek bir aşk hikayesi görmemize engel oluyor.  Bu kitapta daha çok bu gizemli kadın kim? O gerçeğin peşine düşüyoruz ister  istemez. Güzel bir kitap. Merakla okudum.

Romanın Konusu: 
Viktorya İngiltere'sindeyiz.  Gizemli bir kadının çocuğuyla bir şatoyu kiralamasıyla başlıyor
 her şey. Civardaki komşular bu gizemli dul kadını çok merak ederler.  Ziyaretine giderler.
Ancak kadının soğuk davranması ve  misafirliklerden hoşlanmaması biraz göze batar.

Gizemli hanımımız bu davetlere bahane bulmak istese de  çok tuhaf karşılanmaması için
mecburen birkaç kez davete teşrif eder. Evin delikanlısı bu kadını başlarda pek beğenmese de sonradan etkisinden kurtulamaz.

 Sık sık şatoya uğramaya başlar.  Yalnız onun gibi şatoya uğrayan  biri daha vardır. Ve dedikodular, söylentiler başlar, yanlış anlamalar öyle bir hal alır ki..... Bundan sonrasını anlatmam çok doğru olmaz sanırım.

Kitabın Orijinal ismi:The Tenant of Wildfell Hall
İlk Yayımlanma Tarihi: 1848
The Tenant of Wildfell Hall adıyla üç bölümlük 1996 yılı İngiliz yapımı bir mini dizi  çekilmiş.



Hiç yorum yok :

Yorum Gönder